Beton Bileşenleri


Beton, çimento, su, agrega ve kimyasal veya mineral katkı maddelerinin homojen olarak karıştırılmasından oluşan, başlangıçta plastik kıvamda olup, şekil verilebilen, zamanla katılaşıp sertleşerek mukavemet kazanan bir yapı malzemesidir.
Betonun mutlak hacmini %70 oranında agrega (kum, çakıl, mıcır), %10 oranında çimento, % 20 oranında su oluşturur. Gerektiğinde, çimento ağırlığının %5'sinden fazla olmamak kaydıyla, katkı malzemesi ilave edilebilir.

Betonu günümüzün en yaygın taşıyıcı yapı malzemesi yapan özellikleri şöyle sıralamak mümkündür :

· Ucuzluğu,

· Bilgisayar kontrollü santraller, transmikserler, pompalar... vb. ile üretim, taşıma ve yerleştirme aşamalarında büyük gelişmelerin sağlanmış olması,

· Şekil verilebilme kolaylığı,

· Çelik donatı ile (betonarme) çekme mukavemetinin yetersizliğinin dengelenmesi

· Yüksek basınç dayanımlarına ulaşılması

· Fiziksel ve kimyasal dış etkilere karşı dayanıklılığı (uzun ömür, bakım kolaylığı),

· Hafif agrega ile hafifletilmesi, pigmentlerle renklendirilmesi

Hazır Betonun Tarihçesi Hazır beton, dünyada ilk kez yüzyıl başında (1903) Almanya'da ortaya çıkmış, sonraki birkaç yıl içersinde de ABD'de görülmeye başlamıştır; 1914 yılında , Stephan Setephanian adında, Ermeni asıllı bir Türkiye göçmeni tarafından beton taşıma amaçlı "transmikser" aracının geliştirilmesi, hazır beton endüstrisinin Amerika'daki yaygınlığını artırmış, özellikle savaş yıllarından sonra , bazıları bugün de faaliyette olan pek çok hazır beton firması kurulmuştur. İzleyen yıllarda hazır betonun yapıların temel inşaat malzemesi olarak benimsenip, yaygınlaşmaya başlaması uzun sürmemiş, kısa zamanda pek çok ülkede hazır beton üretilip, kullanılır olmuştur. Özellikle 20.Yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte hız kazanan kentleşme ve altyapı çalışmaları, hazır beton ve beton ürünlerinin daha çok üretilip, yaygınlaşmasını sağlamış, dolayısıyla bu alanda pek çok teknolojik gelişme kaydedilmiştir.

II. Betonun Bileşenleri

· Çimento

· Agrega

· Beton Karışım Suyu

· Katkılar

Betonu oluşturan hammaddeler çimento, su, agrega (kum, çakıl, kırma taş), kimyasal katkılar ve mineral katkılardır. Kimyasal katkılarla (akışkanlaştırıcı, priz geciktirici, geçirimsizlik sağlayıcı, antifriz,... ) mineral katkılar (taş unu, tras, yüksek fırın cürufu, uçucu kül, silis dumanı,... ) betonun performansını istediğimiz yönde iyileştiren çağdaş teknoloji unsurlarıdır. Çimentoyla suyun karışımından oluşan çimento hamuru zamanla katılaşıp sertleşerek agrega tanelerini (kum, çakıl, kırmataş) bağlar, yapıştırır, böylece betonun mukavemet kazanmasına imkan verir.
Dolayısıyla betonun mukavemeti,

· çimento hamurunun mukavemetine

· agrega tanelerinin mukavemetine

· agrega taneleri ile çimento hamuru arasındaki yapışmanın gücüne (aderans) bağlıdır.

III. Çimento

Çimento, ana hammaddeleri kalkerle kil olan ve mineral parçalarını (kum, çakıl, tuğla,briket ..vs) yapıştırmada kullanılan bir malzemedir. Çimentonun bu yapıştırma özelliğini yerine getirebilmesi için mutlaka suya ihtiyaç vardır. Çimento, su ile reaksiyona girerek sertleşen bir bağlayıcıdır. Kırılmış kalker, kil ve gerekiyorsa demir cevheri ve / veya kum katılarak öğütülüp toz haline getirilir. Bu malzeme 1400-1500°C'de döner fırınlarda pişirilir. Meydana gelen ürüne "klinker" denir. Daha sonra klinkere bir miktar alçı taşı eklenip (%4-5) oranında, çok ince toz halinde öğütülerek Portland Çimentosu elde edilir. Katkılı çimento üretiminde; klinker ve alçı taşı dışında, çimento tipine göre tek veya birkaçı bir arada olmak üzere tras, yüksek fırın cürufu, uçucu kül, silis dumanı vb. katılır. Çimento birçok beton karışımında hacimce en küçük yeri işgal eden bileşendir; ancak beton bileşenleri içinde en önemlisidir. En çok kullanılan çimento tipleri Portland Kompoze Çimento, Katkılı Çimento, Cüruflu Çimento ve Sülfata Dayanıklı Çimento'dur, bunun dışında özel amaçlar için Beyaz Portland Çimentosu, ve diğer bazı tip çimentolar kullanılmaktadır.

Normal betonda agrega taneleri en sağlam unsur olduğundan diğer iki unsur (çimento hamuru ve aderans) mukavemeti belirlemektedir. Çimento hamurunun mukavemeti önemli ölçüde su/çimento oranına da bağlıdır.

IV. Agrega

Beton üretiminde kullanılan kum, çakıl, kırmataş gibi malzemelerin genel adı agregadır. Beton içinde hacimsel olarak %60-75 civarında yer işgal eden agrega önemli bir bileşendir. Agregalar tane boyutlarına göre ince (kum, kırma kum.. gibi) ve kaba (çakıl kırmataş... gibi) agregalar olarak ikiye ayrılır. Agregalarda aranan en önemli özellikler şunlardır:

· Sert, dayanıklı ve boşluksuz olmaları,

· Zayıf taneler içermemeleri (deniz kabuğu, odun, kömür... gibi)

· Basınca ve aşınmaya mukavemetli olmaları,

· Toz, toprak ve betona zarar verebilecek maddeler içermemeleri,

· Yassı ve uzun taneler içermemeleri,

· Çimentoyla zararlı reaksiyona girmemeleridir.

Agreganın kirli (kil, silt, mil, toz,...) olması aderansı olumsuz etkilemekte, ayrıca bu küçük taneler su ihtiyacını da arttırmaktadır.
Beton agregalarında elek analizi, yassılık, özgül ağırlık ve su emme gibi deneyler uygun aralıklarla yapılarak kalite sürekliliği takip edilmelidir. Betonda kullanılacak agregalar TS 706'ya uygun olmalıdır.

AGREGA STANDARTLARI TABLOSU
DENEYLER
KABUL LİMİTLERİ
DENEY STANDARDI
AÇIKLAMALAR
Tane Şekli
8 mm üzerindeki yassı ve uzun taneler ağırlıkça %50'den çok olmalıdır.
TS-3614
Tanenin en büyük boyutunun en küçük boyutuna oranı 3'den büyük olan tanelere kusurlu tane denir.
Tane Dayanımı
Bilyeli tamburla 100 dönüş sonunda ağırlıkça max %10.500 dönüş sonunda max %50 olacak.
TS-3694
Dona Dayanıklılık (Sodyum Sülfat)
İnce agregalarda max %15 kaba agregalarda max %18
TS-3655
Yıkanabilir Maddeler
63 mikron elekten geçen 0/4 mm arası max %4, 1/4 mm arası max %3, 2/8 mm arası max 24/63 mm arası max %0.5
TS-3527
Organik Kökenli Maddeler
Sodyum Hidroksit ile yapılan deneyde sıvı rengi koyu sarı, kahverengi veya kırmızı olmayacak
TS-3673
Hafif Maddeler
Kömür veya diğer şişen malzemeler 20kg/dm3 sıvıda yüzdürüldüğünde ağırlıkça %0.5'den fazla olmayacak.
TS-3528
Sertleşmeye Zarar Veren Maddeler
Şeker, mika ve çözünen tuzlar mevcut olmayacak
TS-3821
İncelenen agrega ile yapılan betonun basınç dayanımı, karşılaştırılmalı beton basınç dayanımının %85'inden daha düşükse, agregada betonun sertleşmesine zarar veren maddeler bulunduğu varsayılır.
Kükürtlü Bileşikler
SO3 olarak saptanan sülfat miktarı max %1
TS-3674
Kükürtlü bileşikler (alkali sülfatları, jips ve anhidirit gibi) betona zararlıdır.
Çeliğe Zarar Veren Maddeler
Suda çözünen klorürler klor olarak saptandığında, max%0.2 olacak
TS-3732
Alkali Agrega
Alkali hidroksit ile reaksiyona girebilen silisli mineraller (kristobatit, tiridimit, opal vb. ve taşlar (opalli kumtaşı, obsidiyen, çakmaktaşı vb.)bulunmayacak.
TS-3332 TS-2517
Harç çubukları boy uzaması 6 ayda max %0.5, 1 seneden max %1 olmalıdır. (TS-3322) Kimyasal yöntemde zararsız bölgede olmalıdır. (TS 2517)
Sadece Beton ve Çimento Değil, Agrega da Standartlara Uygun Üretilmeli

Betonu oluşturan malzemeler içersinde en büyük orana (yaklaşık % 75) sahip olan agrega (kum, çakıl, kırmataş ..), doğal kaynakları giderek tükenen ve standartlara uygun, temiz, kaliteli örneklerinin bulunması güç bir malzeme olarak, hazır beton sektöründeki stratejik önemini her geçen gün artırmakta. 1999 yılında İstanbul'da düzenlenen II. Ulusal Kırmataş Sempozyumu'nda dile getirildiği gibi, bu alanda ciddi planlamalar yapılıp, önlemler alınmazsa, yakın gelecekte, agrega ithali bile söz konusu olacak gibi. Aslında, Marmara Bölgesi başta olmak üzere, ülkemizde pek çok taş ocağı "beton agregası" üretme amacıyla faaliyette bulunuyor. Ancak, bunların çok azı yaptığı işin bilincinde; çok azının standartlara uygunluk belgesi, buna uygun donanımı ve kalifiye personeli bulunuyor. Bunlar, hizmet vermeyi hedefledikleri beton üreticilerine yararlı olamadıkları gibi, bilinçsiz ve ilkel üretim yöntemleriyle çevreyi de onarılmaz tahribatlara uğratıyorlar. Mevzuattaki karışıklık ve boşluklar da buna eklenince, konu içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Bugün pek çok beton üreticisi kuruluş piyasadan standartlara uygun, kaliteli agregayı uygun koşullarda temin edemedikleri için yan birimler ya da şirketler kurup, taş ocakları işleterek, agregayı doğrudan üretme yoluna gidiyorlar.

Amaç, yalnızca betonun kendisinin değil, beton karışımına giren çimento dışındaki diğer malzemelerin de (agrega, katkı vb) kalite sürecini izlemek ve bunu belgelemek; Türkiye Hazır Beton Birliği, üyelerinin, beton karışımına giren ve dışarıdan temin ettikleri tüm malzemelerde standartlara uygunluk belgesi aramalarını, standartlara uygunluğu belgelenmeyen beton karışım malzemelerini tercih etmemelerini öngörüyor.
Agrega üretim ve kullanımında standardizasyonun temini ve sektörde yaşanan sorunların çözülebilmesi açısından bir Agrega Üreticileri Birliği'nin (AGÜB) kurulması ve hazır betonda olduğu gibi, agrega üretiminde de, standartlara uygunluğu ve kaliteyi hedefleyen bilinçli üreticilerin bir araya gelmesi sektörün geleceği açısından kuşkusuz önemli bir gelişme olacaktır.

V. Beton Karışım Suyu

Beton üretiminde kullanılan karışım suyunun iki önemli işlevi vardır:
1. Kuru haldeki çimento ve agregayı plastik, işlenebilir bir kütle haline getirmek.
2. Çimento ile kimyasal reaksiyon yaparak plastik kütlenin sertleşmesini sağlamak.

Kıvam m3'e giren su miktarına bağlıdır. Hatırlanacağı üzere beton mukavemeti su/çimento oranına bağlıdır. İşte bu sebeple şantiyeye teslimi yapılan taze betona daha fazla kıvam kazandırmak amacıyla fazladan su katmak betonun mukavemetini yok eder. Genel olarak içilebilir nitelik taşıyan bütün sular betonda kullanıma uygundur. Ancak, betonda kullanılacak suyun içilebilir özellikte olması şart değildir. Bir takım ön deneyler yapılmak kaydıyla, içilemeyen sularla gayet kaliteli beton üretilebilinir. Bununla birlikte karışım suyu içinde bulunabilecek tuz, asit, yağ, şeker, lağım ve endüstriyel atıklar gibi bazı maddeler betonda istenmeyen etkiler yaratabilir. Karışım suyunun analizlerle belirlenmesi ve kalitesinin belli aralıklarla denetlenmesi şarttır. Betonun bünyesinde çimento ile reaksiyona girmeyen fazla suyun bıraktığı boşluklar yalnız dayanımı düşürmekle kalmamaktadır. Boşluklardan içeri giren zararlı unsurlar (klor, sülfat vb. zararlı etkenler) beton ve donatıya zarar vermekte ve betonun ömrünü kısaltmaktadır.

BETONA VERİLEBİLECEK EN BÜYÜK ZARAR, FAZLADAN SU KATILMASIDIR.

VI. Katkılar

Betonun özelliklerini geliştirmek üzere üretim sırasında veya dökümden önce transmiksere az miktarda ilave edilen maddelere katkı adı verilir. Katkı maddelerini kökenine göre kimyasal ve mineral katkılar olarak ikiye ayırmak mümkündür:

Kimyasal Katkılar
Kimyasal katkıların belli çeşitleri aşağıda sıralanmıştır.
Su Azaltıcılar (Akışkanlaştırıcılar)
Betonda aynı kıvamın veya işlenebilirliğin daha az su ile elde edilmesini sağlarlar. Taze betonda kullanılan su miktarı azaldıkça betonun dayanımı artar. Azalttığı su miktarı ile orantılı olarak normal ve süper olarak ayrılırlar.
Priz Geciktiriciler
Taze betonun katılaşmaya başlama süresini uzatırlar. Uzun mesafeye taşınan betonlar veya sıcak hava dökümleri için yararlıdırlar.
Priz Hızlandırıcılar
Priz geciktiricilerin aksine, bu katkılar betonun katılaşma süresini kısaltırlar. Bazı uygulamalarda, erken kalıp almada ve soğuk hava dökümlerinde don olayı başlamadan betonun katılaşmış olmasını sağlamak için kullanılırlar.

Antifrizler
Suyun donmasını zorlaştırır ve don neticesi çimentonun mukavemet kazanmasındaki aksamaya engel olurlar. Bu katkıların betondaki miktarı hava sıcaklığına göre ayarlanabilir.
Hava Sürükleyici Katkılar
Beton içinde çok küçük boyutlu ve eşit dağılan hava kabarcıkları oluşturarak betonun geçirimsizliğini ve dona karşı direncini ve işlenebilirliğini artırır.
Su Geçirimsizlik Katkıları
Sınırlı miktarda hava sürükleyen katkılardır ancak yerine yerleşmiş betonun su sızdırmazlığının sağlanması uygun yerleştirme tekniğinin iyi bir şekilde yapılmasına bağlıdır.

Bazı betonlarda birden fazla katkı türü birlikte kullanılabilir. Ancak bu katkıların birbirlerinin etkilerini bozmadıkları denenmelidir. Kimyasal katkılar, yukarıda bahsedilen etkilerinden dolayı bütün inşaat sektöründe betonun ayrılmaz parçası olmuştur.

Mineral Katkılar
Çimento gibi öğütülmüş toz halde silolarda depolanan cüruf , uçucu kül , silis dumanı, taş unu... vb. çeşitli maddelere 'Mineral Katkı' adı verilir. Mineral katkılar tek başına iken çimento gibi bağlayıcılık özelliği taşımazlar fakat birlikte kullanıldıklarında çimentoya benzer görev yaparlar, dolayısıyla çimento ekonomisi sağlarlar. Mineral katkılardan yüksek dayanımlı beton üretiminde de yararlanılır.

VII. Betonda Aranan Özellikler

Bu özellikleri iki grupta sınıflandırmak mümkündür:

A. Taze Betonda:

· İşlenebilme özelliği, uygun kıvam

· Taze betonun sıcaklığı

· Agrega maksimum tane büyüklüğü

· Homojenlik, kıvam kaybı, hava miktarı,

· birim ağırlık

B. Sertleşmiş Betonda:

· Dayanım (basınç, çekme, eğilme, yarılma mukavemetleri)

· Dış etkenlere karşı dayanıklılık (geçirimsizlik, aşınmaya dayanıklılık)

· Donma ve çözülmeye dayanıklılık

· Hafiflik veya ağırlık

· Isı, ses yalıtımı ve estetik (Brüt betonda dış görünüş)

· Ekonomi

VIII. Üretim

C. Hazır Beton Nedir - Nasıl Üretilir ?


Bilgisayar kontrolüyle istenilen oranlarda bir araya getirilen malzemelerin, beton santralında veya mikserde karıştırılmasıyla üretilen ve tüketiciye 'taze beton' olarak teslim edilen betona ' Hazır Beton' denir.

Hazır betonu, şantiyede elle ya da betonyerle karıştırılarak hazırlanan betondan ayıran temel unsur, hazır betonun modern tesislerde, bilgisayar kontrolüyle üretilmesidir. Hazır beton kullanıcısının hazır betonda arayacağı nitelikler TS 11222'de yer almaktadır.


Hazır beton üretiminin su ölçme ve karıştırma işlemlerinin santralde veya transmikserde yapılmasına göre iki farklı şekli bulunmaktadır :

· Kuru Sistem

· Yaş Sistem

Kuru karışımlı hazır beton, agrega ve çimentosu beton santralinde ölçülüp santralde veya transmikserde karıştırılan, suyu ve varsa kimyasal katkısı ise teslim yerinde ölçülüp karıştırılarak ilave edilen hazır betondur. Kuru karışımlı hazır betonda şantiyede karışıma verilen su miktarına (formülde öngörülenden daha fazla olmamasına) ve karıştırma süresine (homojen bir karışım için yeterli süre) özel itina gösterilmesi gerekmektedir.
Yaş karışımlı hazır beton, su dahil tüm bileşenleri beton santralinde ölçülen ve karıştırılan hazır betondur.

Hazır Beton Santralı
Hazır beton bileşenlerinin stoklanıp, kontrol altında karıştırılarak, hazır beton üretiminin gerçekleştirildiği ve transmikserlere dolumun yapıldığı tesislere "beton santrali" denir. Beton santralleri karışım şekillerine göre "yaş ve kuru karışım" olmak üzere ikiye, depolama şekillerine göre de "bunkerli" ve "yıldız tip" olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Yıldız tip santralde, santralin önünde yıldız şeklinde bir stoklama alanı vardır ve kova vasıtasıyla agregalar arkadaki karıştırma kazanına aktarılır. Bunkerli santralde ise agrega ve kumlar santralin önündeki bunkerlerde stok edilip, bantlı bir sistem ile karıştırma kazanına taşınır.

D. Üretim Süreci

Önce, hazır betonun üretiminde kullanılacak, doğru seçilmiş malzemelerin (çimento, agrega, su, katkı) kalitelerini ve birbirlerine uyumunu incelemek için laboratuar deneyleri yapılır. Bu deneylerden geçen malzemelerde zamanla olumsuz değişiklikler meydana gelmesinin önlenmesi için sürekli kalite denetimi yapılmalıdır.

Hazır betonun üretim süreci, santral operatörünün üretilecek betonu tanımlayan formülün numarasını belirleyip, bilgisayar sistemini işletmesiyle başlar. İlk komuttan sonra, ayrı bölmelerde stoklanmış bulunan agrega, çimento ve su aynı anda tartılır. Daha sonra tartılmış agrega bant veya kovayla taşınarak mikser kazanına aktarılır. Bu sırada çimento, su ve formülde varsa kimyasal katkı maddesi de kazana aktarılır ve karıştırılır.

Bir harman betonun hacmi santralden santrale değişmekle birlikte, genellikle 1 - 3 m3 'tür. santralde karışma süresi de harman hacmiyle orantılı olarak standartlar tarafından belirlenmiştir. TS 11222 Beton - Hazır Beton Standardı'na göre, 1 m3 ve altındaki harmanlar için karıştırma süresi en az 45 saniye, ek her 0.5 m3 için ek 15 saniyedir. (Ancak, yaş karışım türü üretimde taşıma sırasında, mikser içinde de karışım olduğu dikkate alınarak, bu süre yarıya kadar azaltılabilir.) Yeterince karıştırılmış olan harman, transmiksere boşaltılır, dolum tamamlanıncaya kadar aynı işlem devam eder.

Beton Sınıfları
Basınç Dayanım Sınıfları
Betonun basınç mukavemeti standart kür koşullarında saklanmış (20 °C ±2°C kirece doygun su içerisinde), 28 günlük silindir (15 cm çap, 30 cm yükseklik) veya küp (15 cm kenarlı) numuneler üzerinde ölçülür.

Hazır betonda basınç dayanımı sınıfları, karşılığı silindir ve küp mukavemetleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. (TS 11222)

Basınç Dayanımı Sınıfı
F ck, silindir ( N/mm2 )
f ck, küp ( N/mm2 )
C 14
14
16
C 16
16
20
C 18
18
22
C 20
20
25
C 25
25
30
C 30
30
37
C 35
35
45
C 40
40
50
C 45
45
55
C 50
50
60
C 55
55
67
C 60
60
75
C 70
70
85
C 80
80
95
C 90
90
105
C 100
100
115

Kıvam Sınıfları
Betonun işlenebilme özelliği kıvamı ile tayin edilebilmektedir. Kıvam, betonun kullanım yerine (kalıp geometrisi, demir sıklığı, eğim), betonu yerleştirme, sıkıştırma, mastarlama imkanlarına ve işçiliğine, şantiyede beton iletim imkanlarına (pompa, kova) bağlı olarak özenle seçilmesi gereken bir özelliktir. Hazır Beton Standardı TS 11222 de 5 kıvam bulunmaktadır. K1, K2, K3, K4 ve K5 sembolleri ile tanımlanan bu kıvamlar çökme (slump) konisi deneyi ile ölçülmektedir.

Hazır betonda şantiye teslimi kıvam, taşıma süresi ve beton sıcaklığına bağlıdır. Taşıma süresi kıvamı etkilemekte, süre uzadıkça ve hava sıcaklığı yükseldikçe santralden şantiyeye kıvam kaybı artmaktadır. Bu kıvam kaybının betona su verilerek dengelenmesi mukavemeti düşürmektedir.

Kıvam Sınıfı
Çökme (mm)

K1

0 £ çökme<50

K2

50 £ çökme<100

K3

100 £ çökme<160

K4

160 £ çökme<220

K5

220 £ çökme


Slump (Çökme) Deneyi yapılırken ;

· Slump hunisi düz bir zemine konur.

· Standart slump hunisi üç eşit kademede doldurulup, her kademede 25 kez standart şişleme çubuğuyla şişlenir.

· Huni tamamen dolunca üst yüzeyi mala ile düzlenir.

· Huni yavaşça yukarı doğru kaldırılır; bu sırada taze beton kendi ağırlığıyla çöker.

· Şişleme çubuğu huninin üzerine konur ve çöken betonun üst seviyesinden çubuğun altına kadar olan mesafe ölçülür. Bu uzunluk, taze betonun çökme (slump) değeri olarak adlandırılır.

Beton yerleştirme işlemi sırasında vibratör kullanılması kaçınılmazdır. "AFET BÖLGELERİNDE YAPILACAK YAPILAR HAKKINDA YÖNETMELİK" de vibratör kullanmadan beton dökümü işlemini yasaklamıştır. Şişleme, tokmaklama v.b. elle sıkıştırma usulleri, yalnızca vibratör kullanımıyla beraber, yardımcı usuller olarak kullanılabilir.

1) Betonu Taşınması Sırasında Kıvam Kaybının Muhtemel Nedenleri

· Betonun yalancı priz yapması. Bunun önüne karıştırma işlemine devam edilerek geçilebilir.

· Uzun taşıma mesafeleri. Yol boyunca beton priz almaya başlayabilir.Karışım suyu da buharlaşabilir.

· Dökümden önce aşırı karıştırma süresi

· Sıcak hava şartları

Özellikle bina sektöründe beton işçiliğinde bilinç ve eğitim düzeyi düşük olduğundan taşıma, yerleştirme ve mastarlama işlemlerinin kolaylığı açısından 18 - 22 cm çökmeli, çok akıcı kıvamlı beton kullanma, bu amaçla da şantiyede hazır betona su verme eğilimi çok yüksektir. Bu eğilimin mukavemet düşürücü zararlı sonucunu yok etmek için Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu bir karar alarak üyelerine şantiye teslimi beton kıvamını K4 düzeyinde (çökme >16 cm) tutmalarını tavsiye etmiş, bunu yaparken su/çimento oranına (dolayısıyla mukavemete) dikkatlerini çekmeyi de ihmal etmemiştir. Bu konuda bilgilenen ve bilinçlenen müşteriler K4 kıvamlı beton sipariş vermektedir.

Agrega En Büyük (Maksimum) Dane Büyüklüğü Sınıfları
Beton içinde kullanılacak en iri agrega tane büyüklüğünün kalıp en dar boyutu, döşeme derinliği, pas payı, en sık donatı aralığı gibi unsurlarla uyumlu biçimde, TS 500 de belirtilen şekilde seçilmesi gerekir.

Piyasada yaygın biçimde kullanılan hazır beton "2 No Agregalı "olandır. Çok sık donatılı veya ince kesitli elemanlarda bazı bilinçli müşteriler" 1 No Agregalı " hazır beton siparişi vermektedir.

En Büyük Agrega Tane Büyüklüğü Sınıfı
Dmax. (mm)

D1 (1 No.lu)

12

D2 (2 No.lu)

22

D3 (3 No.lu)

32

D4 (4 No.lu)

64

Betonun Diğer Özellikleri
Taze Beton Sıcaklığı
Hazır Beton standardına uygun olarak şantiyeye teslim edilen taze hazır beton sıcaklığının +5 °C'den az olmaması gerekmektedir.
Birim Ağırlık
Hazır beton üreticisinin beyan ettiği değere göre birim ağırlığa¸ ±%2 tolerans getirilmiştir. Örneğin beyan edilen değer 2350 kg/m3 ise 2350 x 0.02=47 kg/m3 bulunur. Dolayısıyla tolerans sınırları 2350±47 kg/m3 olmaktadır.
Birim ağırlık yoluyla metraj sorunları çözümlenebilmekte, transmikser boş ve dolu tartılarak beton ağırlığı ve hacmi belirlenebilmektedir.

IX. Otomasyon Sistemleri

Hazır beton üretimi, bilgisayar kontrollü otomatik dozajlama esasına dayalı bir otomasyon sistemiyle gerçekleşir. Farklı gereksinimlere göre hazırlanan beton karışım formülleri sisteme yüklenerek, üretim komutu verildiğinde, o karışım formülünün gerektirdiği miktardaki malzemenin (çimento, agrega, katkı, su vb) otomatik tartımdan geçirilip, uygun miktarlarda karıştırılmasıyla süreç tamamlanır. Agrega, agrega bandı üzerinde harmanlandıktan sonra, panmiksere taşınır; çimento, çimento silosunda depolanır ve buradan çimento kantarına taşınır. Karışım suyundan sonra son bileşen olan katkı malzemesi ise küçük bir bunkerde karıştırılır ve panmiksere aktarılmak üzere suyla harmanlandığı su bunkerine boşaltılır. Tüm bileşenler panmiksere toplandığında, karıştırma başlar ve hazır olduğunda karışım transmiksere aktarılır.

Bilgisayar kontrol sisteminin başında "santral operatörü" bulunur; otomatik üretim süreci sonunda bilgisayardan alınan çıktı (irsaliye), sadece muhasebe dokümanı değil, aynı zamanda sipariş verilen betonun içeriğini ve sipariş kriterlerine uygun olup olmadığını gösteren, teknik bir dokümanıdır.

Hazır beton tesisinde otomasyondan söz edilirken, sadece otomatik dozajlamaya dayalı üretim anlaşılmamalıdır. Dozajlama otomasyonu bir hazır beton tesisinin en önemli teknik unsurudur, ancak tesiste otomasyon uygulanabilecek başka birimler de bulunmaktadır. Proses izleme, üretim raporlama, alarm izleme, sipariş yönetimi, üretim planlama, stok kontrol, kamyon kantarı, transmikser izleme, kalite kontrol laboratuarı raporlaması v.b. alanlar da, hazır beton tesisinin otomasyon gerektiren diğer unsurlarıdır.

X. Sipariş ve Nakliye

Hazır Betonun Siparişi
Hazır betonu sipariş vermeden önce, yapınızda ne tür beton kullanılacağını doğru tespit etmeniz gerekir. Çünkü, birçok durumda sipariş edilen beton sınıf dayanımı talebini karşılamasına rağmen, istenen işlevi yerine getirmeyebilir. Örneğin, sülfatlı bir zemine dökülecek temel betonunda dayanıklılık özelliği, basınç dayanımından daha önemlidir. Beton sınıfı, mevcut statik yapı projesinin üzerinde görülebilir. Ancak çevre şartları iyi tetkik edilmelidir. Gerektiğinde, hazır beton tesislerindeki uzmanlar da bu konuda yardımcı olabilirler. Hazır beton kullanıcılarının, TS 11222 Beton - Hazır Beton Standardı'nı iyi inceleyerek, tüketici olarak hangi haklara ve yükümlülüklere sahip olduklarını bilmeleri gerekir.
Hazır Beton Siparişinde Aşağıdaki Noktalara Dikkat Edilmesi Gerekir :

· Sipariş edeceğiniz betonunun miktarını, basınç dayanım sınıfını, kıvam sınıfını, agrega en büyük dane büyüklüğünü, miktarını, ne tür bir yapı elemanı için istendiğini, çevre şartlarını ve varsa diğer özelliklerini ayrıntılarıyla tespit edip, siparişinizi ona göre verin.

· Beton döküm programınızı iki üç gün önceden firmaya bildirin:

· Teslim günü - saati

· Boşaltma şekli (Beton pompası, vinç kovaları vb)

· Boşaltma hızı

· Sipariş bilgileri: İsim - Firma - Vergi Dairesi

· Şantiyenin adresi - telefon

· Şantiyede beton döküm ve yerleştirme süresini iyi ayarlayın, aksaklıklar çıkabilir

· Zemin veya atmosferde, betonarme elemanlar üzerinde olumsuz etkilerde bulunabilecek çevresel koşullar (sülfat, deniz suyu, asitler, donma-çözülme vb) hakimse, beton üreticinizi bilgilendirin.

· Sipariş verdiğiniz betona ilişkin olarak deney sonuçlarını isteyin.

E. Hazır Betonun Taşınması

Hazır beton, çabuk kullanılması gereken bir üründür; üretiminden itibaren yaklaşık 2 saat içerisinde, müşteri tarafından teslim alınması ve kalıba yerleştirme işlemine başlanması gerekir. Bu süre, bulunulan ortamın koşullarına, çimento ve betonun cinsine ve kimyasal katkıların türlerine bağlı olarak değişebilir.

Hazır beton, bu özelliği nedeniyle "transmikser" adı verilen özel araçlarla taşınır ve teslimata kadar homojenliğini koruması için transmikserde karıştırılır. Bu karıştırma, beton sınıfına bağlı olarak farklı devirlerde yapılır.

Taşıma işlemi, tesisin işletme bölümünün sevkıyat programına göre gerçekleştirilir; transmikser operatörü ve gerektiğinde beton pompası operatörü taşıma ve teslim işleminin diğer sorumlularıdırlar. Transmikser operatörü betonu müşterinin şantiyesine taşır, pompa operatörü de betonu istenilen noktaya, kalıba aktarır. (Pompa mobil veya sabit olabilir.)

Hazır Betonun Teslim Alınması
Beton Dökümü Başladığında :

· Her transmikser irsaliyesini betonu basmaya başlamadan önce muhakkak kontrol edin, siparişinize uygun olduğundan, taşıma süresinin geçmediğinden emin olun.

· Kıvamını gözleyin ve gerekirse çökme deneyiyle kontrol edin; siparişinizden daha yüksek kıvamlı betonu geri çevirin. Daha kuru kıvamlı gelen beton için hazır beton firmasıyla irtibat kurun.

· Soğuk veya sıcak havalarda taze betonun sıcaklığını ölçün.

· Teslim edilen betondan, her biri ayrı transmikserden olmak üzere, TS 500'de belirtilen adetlerde küp veya silindir numune alın. Numuneler sayesinde hem birim ağırlıktan (beton miktarından) hem de sınıf dayanımından emin olacağınızı unutmayın.

· Numunelerinizi alırken, saklarken, kırdırırken ilgili standartlara uyun. (Ek-3)

· Basınç deneyi sonuçlarını TS 500'e göre yorumlayın.

· Deney sonuçlarını raporlandırın ve saklayın.

XI. Transmikserler

Hazır beton, özel katkı maddelerinin de yardımıyla üretiminden itibaren en çok 2 saat içerisinde tüketilmesi gereken, yarı mamul bir inşaat malzemesidir. Bu yüzden, betonun kullanılacağı yere zamanında ve özelliklerini kaybetmeden taşınması zorunludur. Taze betonun, özelliklerini kaybetmeden, şantiyedeki döküm noktasına zamanında ulaştırılabilmesi de "transmikser" adı verilen ve bu amaçla özel olarak tasarlanan kamyon benzeri araçlarla mümkün olabilmektedir.

Transmikser, yüzyılın başlarında, hazır betonun inşaatlarda kullanılmaya başlanmasından kısa bir süre sonra, Türkiye göçmeni bir Amerikalı tarafından tasarlanmış ve daha sonra geliştirilip, çeşitli özellikler eklenerek, bugünkü şeklini almıştır.

Transmikserler, kullanıcının eğitilmesini gerektiren komplike araçlardır. Bu nedenle transmikser kullanıcıları, belli bir eğitimden geçerek, aracın bakımını çok iyi öğrenmeli, trafik kurallarına uymalıdır.

Türkiye'de kullanılan transmikserlerin çoğunda beton aracın arkasından boşaltılır ve beton boşaltılan bu bölümde, nakliye sırasında betonun dökülmesini önlemek için ekolojik kapak mevcuttur. Amerika gibi ülkelerde genellikle şoför mahallinin üzerinde yer alan bölümden boşaltım yapılabilir. Ön taraftan yapılan boşaltımlarda şoför yerinden kalkmadan, aracın durumunu rahatlıkla kontrol edebilir. 4, 6 ve 8 Metreküp gibi farklı kapasitelerde transmikserler olup, Türkiye'de fazla rastlanmayan üzerlerinde beton pompası bulunanları da vardır.
Transmikserlerin bir çeşidi olan konveyörlü transmikserler, işlenebilirliği ve kohezyonu yüksek beton gerektiren pompalama işleminin tersine, birçok tip beton dökümünde kullanılabilir.

XII. Döküm

F. Hazır Betonun Dökümü

Betonun ürün nitelikleri korunarak, müşterinin şantiyesine transmikserle teslim edildikten sonra, pompa veya diğer araç gereçle istenilen noktadaki kalıba yerleştirilmesi işlemine "beton dökümü" denir. Beton dökümünden yüksek verim elde edilmesi için bazı noktalara dikkat edilmesi gerekir.

2) Dökümden Önce Dikkat Edilecek Noktalar

· Kalıpların sağlam ve sızdırmaz olduğunu; temizliğini, yağlanıp yağlanmadığını, yüzeylerinin uygun olup olmadığını kontrol edin.

· Donatıların gereğince döşenip, kontrolünün yapılıp yapılmadığına bakın.

· Yeterli miktarda ve uygun boşaltma aracınız olup olmadığını; betonu işlemek için uygun sayı ve nitelikte eleman ve araç-gereç bulunup bulunmadığını kontrol edin. (Yeni Deprem Yönetmeliği'ne göre, vibratör kullanımı zorunlu hale gelmiştir.)

· Taze betonun bakımı için gerekli önlemleri alın. (Su hortumları, örtüler vb)

· Pompa ve transmikserlerin çalışma alanlarının hazırlanıp hazırlanmadığına bakın.

· Yer betonu dökülecekse, zemin döküme uygun hale getirilmiş mi, kontrol edin.

Betonun Dökümü Ve Yerleştirilmesi Sırasında Dikkat Edilecek Noktalar
Betonun yerleştirilmesi pompalı ve pompasız olarak ikiye ayrılmaktadır. Yerleştirme yöntemi betonun kıvamını etkiler. Pompalanacak betonun, mikserden direkt kalıba dökülen betona kıyasla daha akıcı ve kolay işlenebilir olması aranır. İçine beton yerleştirilecek kalıbın ve yerleştirme işçiliğinin sertleşmiş beton kalitesi üzerine hem mukavemet hem de görünüş açısından önemli etkileri vardır:

· Kalıbın cinsi (ahşap, çelik, tünel gibi)

· Kalıp yüzeyinin kalitesi

· Kalıp yağı kullanılması

· Yerleştirme esnasında vibratör kullanımı

gibi faktörler beton kalitesi ile doğrudan bağlantılıdır.

Şantiyede en çok karşılaşılan sorun, betonun rahat yerleştirilip, mastarlama yapılamamasından dolayı döküm yerine gelen betona fazladan su eklenmesidir. Bu, beton mukavemetini düşürür. Bu sorun, uygun kıvamda beton siparişi, akışkanlaştırıcı kimyasal katkıların kullanılması ve özellikle de şantiyede vibratör kullanımı ile giderilebilir.

G. Beton Yerleştirilirken

· Beton mümkün olduğunca yerleştirileceği yere veya yakın bir bölgesine dökülmelidir. Betonu belirli bir bölgeye yığıp, kürekle yerine yerleştirmeden kaçınılmalıdır.

· Beton homojen tabakalar halinde yerleştirilmelidir. Yerleştirme esnasında büyük yığınların ve eğimli tabakaların oluşturulmasına engel olunmalıdır.

· Beton kalıba 1.5 m den daha yüksekten dökülmemelidir.

· Betonun yerleştirme ve sıkıştırma hızları uyum içinde olmalıdır.

· Gecikme ve duraklamalara meydan verilmemeli, bunun sonucu oluşabilecek soğuk derzlere imkan verilmemelidir. Bu tür uygulamalarda muhtemel hava kabarcıklarına karşı kalıp yağlanmalıdır.

Transmikser İle Dökümler
Transmikserin kapalı alana girmesi gerekiyorsa aracın gireceği yerin yüksekliği tesise bildirilmelidir. Transmikser altı boş bir döşemeye veya bozuk bir zemine çıkarılıyorsa 30 ton civarında toplam yük ve dingil başına 11 ila 13 ton yük olduğu varsayılarak zeminin kayma ve çökme tehlikesi dikkate alınmalıdır.

Pompalı Dökümler
İnşaata yaklaşım mesafesi, yatay ve düşey döküm erişim mesafeleri; inşaat, zemin ve pompa cinsine göre değişkendir. Pompanın kurulacağı zeminin altından geçen boru hattı veya üzeri kapatılmış boşluklar bildirilmelidir. Aynı şekilde yüksek gerilim hatları bildirilmelidir. Kolon betonlarında, pompa uç hortumu kalıp içine mümkün olduğu kadar sokulmalıdır; perde betonlarında, beton kalıp yüzeyine çaptırılmamalıdır. Betonun hızını keserek, ayrışma ve kalıp deformasyonuna engel olunmalıdır. Pompa uç hortumunu tutan elemanların bom altında durmamasına dikkat edilmelidir.

H. Beton Döküm Tekniği

3) Soğuk Havada Beton Dökümü


Beton dökümü esnasında hava sıcaklığının +5 °C 'den düşük olması halinde, kaliteli beton elde edebilmek için yapım, döküm ve bakım işlerinde bir takım önlemlerin alınması gerekir.

Taze betonda priz esnasındaki donma tehlikelidir. Priz öncesinde ve sertleşme sonrası donmanın etkileri nispeten azdır. Taze betonun döküldüğü ortamın sıcaklığının düşmesi, priz süresini uzatır, kalıp alım süresi uzar, betonun mukavemeti düşer, agrega parçalanmaları görülebilir. Soğuk havalarda betonu korumada izlenecek yol, başlangıçta beton ısısının belirli bir değerden aşağı düşmesini önlemektir. Taze betonun döküldüğü ortamın sıcaklığı bir gün içinde +5 °C 'nin altına düşerse 48 saat süreyle, bir günden fazla +5 °C 'nin altına düşerse, 72 saat süreyle don etkisinden korunmalıdır. Türk standartları betonun basınç mukavemetinin 50 kgf/cm2'ye erişmesinden sonra don sebebi ile zarar görmeyeceğini kabul eder. Bu süre iyi bir beton için +10 °C sıcaklıkta 3 gündür.

Sıcak Havada Beton Dökümü
Beton dökümü için en olumsuz ortam, aşırı sıcak, kuru ve rüzgarlı havalardır. Yeni yerleştirilmiş taze betonda, hızlı buharlaşma sonucu aşırı su kaybı olur. Bunun sonucunda çökme kaybı, priz hızlanması, hava boşlukları ve yüzeyde plastik rötre çatlakları meydana gelir. Bu da betonun dayanıklılığını olumsuz yönde etkiler. Beton dökerken hava sıcaklığının 30°C'den fazla olması beton için önlemler alınmasını gerektirir.

Alınacak Önlemler

· Taze betonun sıcaklığı, rüzgarın hızı, bağıl nem ve ortam sıcaklığı denetlenmelidir.

· Çimento, su ve agregalar olabildiğince soğuk olmalıdır. Agrega gölgede stoklanmalı, karışım suyu beyaza boyanmış tanklarda tutulmalıdır.

· Agregalar periyodik olarak ıslatılmalı ama agregalarda farklı nem oranlarının oluşmamasına dikkat edilmelidir.

· Düşük çimento dozu ve hidratasyon ısısı düşük çimentolar tercih edilmelidir.

· Döküm yerine ulaşan beton bekletilmeden yerleştirilmeli ve vibrasyon kısa sürede tamamlanmalıdır. Dökümün gecikmesi halinde priz geciktirici kimyasal katkılar kullanılmalıdır. Gece beton dökümü tercih edilmelidir.

· Döküm esnasında taban ve kalıplara su püskürtülmesi beton karışımındaki suyun emilmemesi açısından faydalıdır. Böylece betonla temas edecek yüzeylerin sıcaklığını düşürerek nem miktarını artırmak mümkündür.

· Beton yerleştirildikten hemen sonra ilk mastarlama yapılır; daha sonra bir insan betonun üzerine çıktığında 1-2 mm derinlikte iz kalınca, ikinci mastarlama işlemi yapılır.

· Dökümden sonra ilk yarım saatten başlayarak 72 saat boyunca su kürü uygulanmalı, buharlaşma ve su kaybına karşı yüzeyler su geçirmez örtüler ile rüzgara karşı da rüzgar koruyucularla örtülmelidir.

· Normal betonarme yapılarda kür süresi yaz aylarında en az üç gün olmalı, yüzey sürekli nemli tutulmalıdır.

· Güneş ve rüzgarın doğrudan etkisine karşı korumak için açıkta kalan beton yüzeyler, ıslak çuval ve plastik örtü gibi malzemelerle örtülmelidir. Özellikle döşeme ve saha betonlarının "Curing compound" adı verilen bakım maddeleri ile kaplanıp, buharlaşmanın geciktirilmesi yararlıdır.

İ. Kalite Garantisi

Hazır betonu ihtiyacınıza uygun olarak sipariş vermeniz ve teslim alırken gerekli kontrolleri yapmanız zorunludur, size kalitesini ölçme imkanı verir, ancak yeterli değildir zira size kaliteyi garanti etmez. Kalitesizlik riskini en alt düzeye indirmek, muhtemel sorunlardan kurtulmak için işin başında DOĞRU hazır betoncuyu seçmekte yarar vardır.

4) Ürünün Üretim Kalitesini Belirleyen Ana Unsurlar :

· Malzemelerin, hammaddelerin kalitesi, ekipman ve makine teçhizatın kalitesi,

· İNSAN kalitesi. (bilgi, beceri, motivasyon, yönetim... )

Bu nedenle, hazır beton alınacak firmayı seçmeden önce aday firmaların ziyaret edilerek, TSE standartlarına uygunluk, imalata yeterlilik, laboratuar yeterlilik belgeleri sorulmalı, Türkiye Hazır Beton Birliği'ne üye olup olmadığı ve tesisin THBB' nin Kalite Güvence Sistem kontrolü altında bulunup bulunmadığı öğrenilmelidir.

Bunlarla birlikte hazır beton üreten tesislerin

· Santral malzemeleri,

· laboratuar - teknik birikim,

· Üretim - taşıma - pompalama kapasitesi,

· Referanslar,

· Fiyat ve ödeme koşulları vb. konular açısından

incelenmesinde yarar vardır.


Üretim, taşıma, pompalama miktarları, laboratuar imkanları, hammadde konusunda tetkiklerin yapılmış olması, raporların varlıkları, geçerlilik süreleri firma seçimi sırasında göz önünde bulundurulmalıdır.

Kalite garantisi ve istikrarı açısından hazır beton firmasının çağdaş bir kalite güvence sistemine sahip olması (ISO 9001 veya 9002, Türkiye Hazır Beton Birliği Kalite Güvence Sistemi Belgesi, TSE Belgesi...) bir tercih nedeni olmalıdır. Bunlarla birlikte ürünlerin istatistik yöntemlerle izleniyor olması, mukavemeti raporlama imkanları önemlidir.

XIII. Kalıp

Betonun mimari ve statik açıdan gerekli formu almasını sağlayan ve beton yeterli dayanım kazanıncaya kadar onu taşıyan yardımcı yapı elemanlarına KALIP denir.

J. Kalıpların Başlıca Görevleri:

· Betonarme elemanlara gerekli boyut ve şekli vermek,

· Taze beton ağırlıklarını, taze beton basınçlarını ve beton dökümü sırasında ortaya çıkan ilave yükleri taşımak,

· Beton dökümü sırasında ortaya çıkabilecek darbe ve titreşim etkilerine dayanmak,

· Gerekli durumlarda çalışma ve iletim döşemesi gibi de kullanılmak, şeklinde özetlenebilir.

Beton teknolojilerindeki gelişmeler sonucu yapı elemanları daha narin ve detaylı yapılabilmekte bu durumda da işlenmiş birim betonda kalıp maliyetlerinin payı artmaktadır. Kalıp maliyetlerinde de kalıp işçiliği payı kalıp malzeme maliyetinin yaklaşık üç katı kadardır. Beton ve donatı maliyetleri çok değiştirilemediği için kaba inşaat maliyetlerindeki bir ekonomi kalıp maliyetlerinin azaltılması ile mümkün olabilecektir. Bu nedenlerle kalıplanacak elemanın boyutlarına göre şantiyede kalıp tahtaları, kalaslar, dikmeler, çiviler ve bağlantı elemanları ile teşkil edilen ve kalıp alındıktan sonra sökülen "klasik kalıplama" yerini yeni ve rasyonel "kalıp sistemleri" ne bırakmaktadır.

Kalıp sistemlerinde kalıp elemanları belirli standartlarda fabrikasyon olarak imal edilip şantiyede bir iş programına göre kullanılırlar.Kalıplar kalıp yüzeyleri, mesnet konstrüksiyonları ve yardımcı elemanlarla teşkil edilir. Kalıp yüzeyleri genellikle ahşaptan imal edilmekle birlikte çelik, saç ve alüminyum kalıp yüzeyleri de kullanılmaktadır. Mesnet konstrüksiyonlar ise kalıp taşıyıcıları, dikmeler ve bağlantı elemanlarıdır. Kalıp taşıyıcıları ahşap kalaslar, ahşap kafes kirişler veya dolu gövdeli ahşap kirişler, boyu ayarlanabilir çelik kirişler, çelik profillerdir. Kalıp dikmeleri olarak ahşap kalaslara ve teleskopik çelik dikmeler ile yüksek döşeme kalıplarında üç boyutlu çok parçalı sehpa dikmeler kullanılır.

K. Bir Kalıptan Beklenen Genel Özellikler

· Kalıp temiz, ölçülere uygun ve sızdırmaz olmalıdır,

· Az parça ile kurulabilmelidir (hareketli parça sayısı az olmalıdır),

· Kalıp elemanlarını birleştiren bağlantı elemanlarının kullanılışı kolay olmalıdır,

· Beton ağırlığından ve beton dökümünden dolayı ortaya çıkan yükleri şartnamelerin öngördüğü güvenlikle taşımalıdır,

· Büyük yüzeyli kalıp elemanlarının ağırlıkları vinç kapasitesini aşmamalıdır,

· Basit detaylarla çözülebilmelidir,

· Usta gereksinimi az olmalıdır,

· Yapıdan ve plandan bağımsız olmalıdır,

· Ekonomik olmalıdır.

· Yüksek kullanım sayılı pahalı bir kalıp sistemi çok az işçilik masrafı gerektirse bile optimum kullanım sayısına erişilemiyorsa tercih edilmemelidir.

Kalıp sisteminin seçimine etki eden diğer faktörler ise yapı türü, taşıyıcı sistemi, hacimlerin bölünüşü, betonun istenen yüzey durumu, şantiyenin vinç ve taşıma olanaklarıdır.

Ülkemizde bilhassa büyük inşaatlarda kalıp sistemlerinin kullanımı yaygınlaşmaktadır. Genellikle ithal edilerek kullanılan bu sistemlerin yanı sıra birçok yerli firmada üretime geçmiştir. Halen ülkemizde kalıp standardı bulunmadığı için imal edilen veya ithal edilen kalıp sistemlerinin güvenilirliğinin kontrolü yapılamamaktadır. Bu nedenle kalıpların teşkil ve hesap esaslarını içeren bir yönetmeliğin en kısa zamanda hazırlanması gerekmektedir.

XIV. Pompa

Betondan istenilen verimin elde edilmesi için standartlara uygun, kaliteli üretim kadar doğru yerleştirme ve uygulama da önemlidir. Fazla akıcı olmayan, plastik kıvamdaki taze betonun, özellikle çok katlı yapılarda, döküleceği kalıplara ulaştırılması zaman zaman sorun olabilmektedir. Ancak, betonu transmikserden alarak istenen yükseklik ve açıklıklara aktarabilen beton pompaları ile bu sorun aşılmaktadır.

Önceleri daha çok, fazla miktarda beton gerektiren baraj yapımı veya güç santrallerinin inşaatlarında kullanılan beton pompaları, günümüzde hemen her çap ve türdeki inşaatta rahatlıkla kullanılmaktadır.

Özellikle kule vinci olmayan yüksek yapılarda olduğu gibi betonu elle veya diğer gereçlerle taşımanın çok güç olduğu durumlarda; yüksek miktarlardaki betonun hızla işlenmesi gereken durumlarda ve betonu getiren transmikserin döküm noktasına yeterince yanaşması mümkün olmayan durumlarda, sabit veya taşınabilir beton pompalarının kullanılması zorunludur.

Pompa kullanılmadan beton dökümü yapıldığında, saatte ortalama 10 - 12 Metreküp beton dökülebilirken, modern beton pompalama teknolojisiyle kullanılarak yerleştirme hızı ise saatte 70 Metreküp'e kadar ulaşabilmektedir. Pompa kullanımı inşaatın yapım hızını da yükselttiğinden ek kazanç getirmektedir.

Yüksek hızda yapılacak beton dökümleri için inşaatçı firma tarafından iyi bir planlama yapılmalı ve sıkıştırma işlemi için yeteri kadar personel ve ekipman bulundurularak, bitirme çalışmaları tamamlanmalıdır. Normal yapısal beton karışım dizaynı pompalama için düzeltmeye ihtiyaç gösterebilir; bu yüzden şantiye sorumlusu betonu "pompalı" isteyip istemediğini hazır beton üreticisi firmaya bildirmelidir.

Beton pompaları, çoğunlukla maliyeti yüksek, ithal araçlar olduğundan, doğru kullanım ve bakımı da çok önemlidir. Bu yüzden, pompa operatörlerinin iyi eğitilmiş, aracı tanıyan, bakım ve kullanımı konusunda bilgili ve bilinçli kişiler olması gerekir.

Beton Pompaları Türkiye'ye hazır beton endüstrisi ile girmiştir ve üretilen hazır betonun büyük bölümü pompa ile iletilmektedir; bu açıdan durum diğer Avrupa ülkelerinden farklıdır ve daha ileridedir. Avrupa Hazır Beton Birliği'ne üye ülkeler içersinde, pompalı beton döküm oranının en yüksek olduğu ülke Türkiye'dir. ( % 85)

Türkiye'de en çok kullanılan pompalar kamyon bağlantılı mobil pompalardır. Şantiyeye ulaşım, kurulma, beton dökme-yerleştirme, bir-iki saat içinde sökülme kolaylığı nedeniyle bu pompalar ekonomik olarak çok uygundur. Tüm kamyon bağlantılı pompalar, faaliyet için geniş alanda kurulmalıdır; transmikserlerin geliş-gidiş ve boşaltma kolaylığı için giriş rahat olmalı ve zemin pompanın yerleştirilmesi için sağlam ve düz olmalıdır.

Sabit pompalar bir taşıyıcı üzerine yerleştirilir ve "şantiyede mobil"dir. Sürekli beton pompalanması gereken şantiyelere sabit olarak bulunur.

XV. Vibrasyon

Bitmiş yapıda, uzun vadede betonun kalitesini belirleyen beş temel aşama
söz konusudur :

· Betonun Tasarımı (Bileşim Hesabı)

· Betonun Üretimi (Ölçme, Karıştırma)

· Betonun Taşınması

· Betonun Yerleştirilmesi, Sıkıştırılması

· Betonun Bakımı, Kürü

Bu aşamalardan ilk üçünü seçtiğiniz hazır beton tesisi üstlenir. Doğru hazır betoncuyu seçerek, etkin iletişim ve sıkı denetimle bu aşamaları başarıyla atlatırsınız. Bundan sonra size bağlı iki aşama kalır: Yerleştirme - Sıkıştırma ve Bakım - Kür. Betondan iyi verim elde etmek için bu unsurlara da özen göstermek zorundasınız.

L. Yerleştirme - Sıkıştırma – Vibrasyon

Kalıba dökülen betonu, kalıbın her tarafına yaymak, donatıları iyice sarmasını sağlamak ve hava boşluklarını dışarıya çıkararak doluluğu artırmak için vibratörle sıkıştırmak gerekmektedir.

Vibrasyonun esası, betonu kuvvetli bir şekilde titreşime tabi tutmaktır. Deprem yönetmeliğinde belirtildiği üzere, her tür beton sınıfında, yerleştirme aşamasında vibratör kullanmak mecburidir.

5) Şantiyelerde Betonun Vibrasyonu İçin Kullanılan Vibratörler Tipleri

İçten Titreticiler: Bir diğer adı da Dalıcı Vibratör olan ve en çok kullanılan vibratör tipidir. Vibratör, titreyen bir metal iğne ve ona, güç kaynağından hareket gücü ileten, hortum içindeki esnek bir bağlantı şaftından oluşur. Titreşimli iğne beton içindeki en büyük agrega boyutu, betonun kıvamı, kalıp ve donatı durumuna göre değişik çaplarda olabilir.

Dıştan Titreticiler: Kalıp Vibratörleri diye de adlandırılan ve kalıba dıştan monte edilerek kullanılan vibratörlerdir. Bu vibratörler genellikle donatı yoğunluğunun fazlalığı nedeniyle içten titretici uygulanamayan sıkışık yerlerde, tünellerin kemer kaplamaları ile prefabrik eleman üretiminde kullanılırlar. Kolaylıkla sokulup takılabilme özellikleri nedeniyle dökümün ilerlemesine göre kalıp üzerinde yerleri değiştirilebilir. Elektrikle veya basınçlı hava ile çalışırlar.

Yüzey Titreticiler: Satıh Vibratörleri de denilen bu vibratörler titreşen bir mala ve mastar şeklindedirler. Daha çok döşeme ve yol kaplama betonlarında kullanılırlar. Yaklaşık olarak 20 cm. derinliğe kadar etkili olurlar. Şayet daha derin kısımların vibrasyonu gerekiyorsa dalıcı vibratörlerle birlikte kullanılmalıdırlar.

6) Beton Vibrasyonunda Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

· Beton elden geldiğince yerleştirileceği yere veya onun çok yakın bir bölgesine dökülmelidir. Özellikle döşeme betonlarında hem zaman ve iş gücü kaybı, hem de betonun ayrışma tehlikesi açısından, betonu belirli bir bölge- ye yığıp oradan kürekle yerine yerleştirme yönteminden kaçınılmalıdır.

· Beton homojen tabakalar halinde yerleştirilmelidir. Yerleştirme esnasında büyük yığınların veya eğimli tabakaların oluşturulmasına engel olunmalıdır.

· Duvar ve kolon gibi düşey taşıyıcı yapı elemanlarında, beton kalıbına 30 -45 cm'lik tabakalar halinde yerleştirilmelidir. Bu kalınlık brüt beton uygulamasında ve eldeki mevcut vibratörün uzunluğuna bağlı olarak 30 cm. ile de sınırlandırılabilir.

· Beton kalıba fazla yüksekten dökülmemelidir.

· Beton yerine mümkün olduğunca hızlı yerleştirilmelidir. Fakat bu işlem sıkıştırma yönteminden ve sıkıştırma ekipmanının yetiştirebileceğinden de hızlı olmamalıdır. Kısaca betonun yerleştirme ve sıkıştırma hızları uyum içinde ve eşit olmalıdır.

· Brüt beton yüzeyli kolon ve duvarlarda betonun kalıp içinde yükselme hızı 2m/saat'ten fazla olmalıdır. Gecikme ve duraklamalara meydan veril- memelidir. Bu tür uygulamalarda yüzeyde oluşması muhtemel hava kabarcıklarını azaltmak için kalıp ince ve homojen bir yağ tabakasıyla yağlanmalı, betonun bileşimi ise iri agregası azaltılmış ve uygun kıvamlı (8-12 cm çökme) olacak şekilde ayarlanmalıdır.

7) Yüzeyde Sıkışmış Kabuk Tabakası - Sıkışmamış Beton

· Vibratör daldırıldığı kesimde, beton karışımına ve kullanılan vibratör cinsine bağlı olarak beton yüzeyinde ince bir şerbet tabakası belirip, beton içinde sıkışan havanın yüzeye çıkmasını sağlayana kadar en az 15 sn kadar sabit tutulmalı, daha iyisi küçük düşey hareketler yaptırılmalıdır. Brüt beton uygulamasında vibrasyon süresi gerekirse 30 sn.'ye kadar uzatılmalıdır.

· Vibratör betonun içinden yavaşça çekilmelidir. (-8cm/sn) Böylece sıkılama esnasında vibratörün, beton içinde oluşturduğu boşluğun kapanması sağlanacaktır. Kuru karışımlarda şayet bu başarılamıyorsa vibratörün yeniden bir kaç santim kadar betona daldırılması

problemi çözecektir. Eğer yeniden daldırma etkili olamıyorsa karışımı veya vibratörü değiştirmek gerekecektir.

· Vibrasyon esnasında vibratörün her defasında bir önceki tabakaya 10 cm kadar girmesine dikkat etmek gerekir. Böylece iki tabakanın birbiriyle kaynaşması sağlanacaktır.

· Vibratörün kalıp yüzeyine temas etmesini önlemek gerekir. Bu, kalıp yüzeyinin hasar görmesini önleyeceği gibi vibratöründe hasar görmesine engel olacaktır. Emniyetli tarafta kalmak için vibratörü kalıptan 75-100 mm uzakta tutmak gerekir.

· Vibrasyon esnasında vibratörün betonarme donatılarına temasını da önlemek gerekir. Bu donatıların kalıp içerisindeki konumunun bozulmasını önleyecektir.

· Vibratör sıkılama esnasında beton yığınının tam tepesinden daldırılmamalıdır. Bir yığını düzlemek için vibratörü yığına kenardan daldırıp yerleşmeye başlayan tabaka üzerinde ilerletmek gerekir. Yığın düzlendikten sonra sıkıştırma başlatılmalıdır.

· Vibratör betona düşey olarak daldırılmalı ve daldırma aralığı vibratörlerin etki yarıçaplarına bağlı olarak 45-50 cm'yi geçmemelidir. Küçük çaplı vibratör kullanılması halinde ve brüt beton uygulamasında daldırma aralıklarının daha da düşürülmesi gerekir.

· Beton yerleştirilirken yardımcı oluklar kullanılması halinde betonun bu oluklardan akışını vibratör kullanarak sağlamaktan kaçınılmaktadır.

· Vibrasyon esnasında vibratör iğnesinin tamamen betona gömülmesini sağlamak gerekir. Beton içinde olmadığı zaman vibratör çalıştırılmamalıdır.

· Yüzey görünümünün çok önemli olduğu yerlerde ilave vibrasyon uygulayarak yüzeydeki boşluk sayısını azaltma yoluna gidilmelidir.

· Vibratörün motoru sarsıntılı çalışıyorsa bakımını yapmak gerekir. Vibratör, esnek milinden çekilerek taşınmamalıdır. Her iş bitiminde vibratör muhakkak temizlenmelidir.

· Taze beton, içinde hava boşlukları kalmayacak biçimde mümkün olan en yüksek yoğunluğa kadar sıkıştırılmalıdır.

M. Betonda Yüzey Bitirme İşlemi

Sertleşmiş beton yüzeyinde söz konusu yapının proje şartnamelerinde tanımlanan görünüşün elde edilmesi gerekir. Bu görünümün yerine göre kalıp veya çeşitli el ve makine yöntemleri ile elde edilmesi için yapılan işlemlere genel olarak " bitirme " denir.
Düşey yüzeyler genellikle kalıp tutularak bitirilmiş olurlar, istenen yüzey kalitesine göre değişen kalite ve tipte kalıplar kullanılır. Bazen kalıp alındıktan sonra yüzeye el veya makine ile ek bitirme işlemleri uygulanabilir. Çoğunlukla yatay yüzeyler ve bazı eğik yüzeyler kalıpsız bitirilirler. Bu şekilde yapılan bitirme işleminde bazen de makine yöntemleri kullanılır.

Döşeme betonlarında yüzey bitirme işlemi genellikle çelik veya ahşap mastar ve malalarla yapılır. Kenar, pah ve derz işlemleri gereken yerlerde, önce kenar bitirmesi yapılmalı, sonra pah ve derzler bitirilmelidir.

Bazı beton satıhlarda mastar ve mala işleminden sonra gereken pürüzlülüğün verilmesi için, belli bir yönde fırça çekilir. Bazı büyük döşeme ve kaplama betonlarında ise vibrasyonlu mastar ve makine malası kullanılabilir.

XVI. Bakım ve Kür

Yerine yerleştirilen betonun dayanımının zaman içinde gelişimi, bünyesindeki çimentonun su ile yapacağı hidratasyon reaksiyonlarının sürekliliği ile mümkündür. Hidratasyon olayının normal bir şekilde gelişmesini engelleyen saklama koşulları ile ilgili faktörler havanın sıcaklık ve nem derecesi ile rüzgarlı olmasıdır. Hava sıcaklığının düşük olması hidratasyonu yavaşlatacak, buna bağlı olarak da beton yavaş dayanım kazanacaktır. Şayet havanın sıcaklığı fazla ise bu durumda da buharlaşma olacak ve hidratasyon için gerekli su miktarında azalma olacaktır. Havanın rüzgarlı olması da buharlaşmayı arttıracaktır. Bu durumda buharlaşmanın önlenmesi, ancak betona yeterli bir rutubet kaynağı sağlamakla mümkün olacaktır. Şayet betonda bu gibi etkiler sonucu oluşan su kaybı önlenemez ise, ani kurumadan dolayı betonda büzülme olacak ve çatlaklar meydana gelecektir.
Karışım suyunu belirli bir süre betonun bünyesinde tutabilmek için genelde iki yöntem uygulanmaktadır. Birincisi betonu sık sık ve devamlı sulama, ıslak çuvallarla örtme, buhar verme, kum, nemli toprak veya saman sererek sürekli ıslatmak gibi önlemlerdir. İkincisi ise mastarı biter bitmez beton yüzeyini piyasadan hazır olarak temin edilebilecek sıvı kür maddeleri ile kaplamaktır. Bu maddeler, püskürtme yoluyla veya fırça ile beton yüzeyine uygulanırlar ve yüzeyde geçirimsiz bir tabaka oluşturarak beton karışım suyunun kaybolmasına engel olurlar.

Soğuk havalarda, gerek don etkisine karşı gerekse kalıp alma süresini kısaltmak için betonu, bir çadır altında ve içerisinde gerekli ısıyı sağlamak için ateş yakarak, sıcak hava veya buhar üfleyerek veya benzeri ısıtma yöntemlerini kullanarak muhafaza etmek gerekir. Ortaya çıkacak CO (karbonmonoksit) gazı için gerekli önlemler alınmalıdır.

Sıcak veya soğuk havada beton dökerken dikkat edilecek hususlarda daha ayrıntılı bilgi için TS 1248'e başvurulabilir.

XVII. Beton Çatlakları

N. Yapısal Çatlaklar

Bu tip çatlaklar, yapının işlevi gereği taşıması zorunlu gerilmelerden kaynaklanır. Bunlar, projesi olmayan, zemin problemi çözülmemiş yapılarda meydana gelirler ve çok tehlikelidirler; beton dökümü ve döküm koşulları ile ilgileri yoktur. Bu durumlarda mutlaka yetkili mercilere (mühendislik bürosu, üniversite vb) başvurulmalıdır. Yapı doğru projelendirildiği ve aşırı yükleme olmadığı durumlarda böyle bir sorun yaşanmaz. Bu tip çatlaklar, betonarme eleman içinde çekme gerilmelerine dik yönde oluşur. Basit bir kirişin açıklık ortasında oluşan veya bir konsol mesnetin üstünde görülebilen çatlaklar bu tiptendir.

Uygulama Kökenli Çatlaklar
Bu tip çatlaklar taze veya yaşlanmış betonlarda görülür.

Taze Beton Çatlakları
Taze beton çatlakları, betonun kalıba yerleştirilmesini izleyen ilk 30 dakika ile 5 saat arasında, genelde döşeme gibi geniş yüzeye uygulanan betonlarda görülür. Bu çatlaklar, 10 cm 'ye erişen derinlikte ve birkaç cm 'den başlayarak, 2 m'ye varan uzunluklar olabilir. Derin ve uzun çatlaklar betonun mukavemeti ve dayanıklılığı açısından son derece zararlı olabilir. Taze beton çatlaklarının en önemli iki nedeni olarak oturma farklılıkları ve plastik rötre (büzülme) sayılabilir.

Oturma Çatlakları
Bu çatlaklar, yeni dökülmüş, pas payı bırakılmamış, kürü uygulanmamış, gereğinden fazla su ile karılmış betonlarda, boşluklu betonarme elemanlarda, donatının fazla olduğu bölgelerde ve betonun uygun yerleştirilmediği durumlarda, üst yüzeye yakın donatıların hemen üzerinde oluşurlar. Taze betonda iri agrega taneleri dibe doğru çökerken, çimento partiküllerini içeren su yüzeye çıkar. Yüzeye yakın kiriş ve döşeme donatıları bu yer değişimine karşı koyar ve taze beton bu bölgelerde tam olarak oturamaz. Oturmasını yapamayan beton demir boyunca çatlar. Döşemeler ince olduğu için oturma azdır, pek çatlama görülmez. Kirişler daha derin olduğu için oturma çok olabilir ve demirlerin haritası beton yüzeyine çıkar, çatlaklar donatıların yerini belli eder.

Betonun suyu arttıkça oturma artar. Beton iyi yerleştirilmez, sıkılanmaz, vibrasyon uygulanmazsa oturma yine artar. Dolayısıyla çatlama da. Bu çatlakları önlemenin yolu normal kıvamda (-12 cm çökme) beton kullanıp yüksek kıvamlı aşırı sulu betonlardan kaçınmak ve betona iyi vibrasyon uygulamaktır.

Plastik Rötre (Büzülme) Çatlakları
Bu tip çatlaklar, özellikle sıcak, kuru, rüzgarlı günlerde dökümü yapılan betonlarda (döşeme, yer, yol, pist,... betonları) görülen; rasgele dağılmış, çeşitli boylarda ve genişliklerdeki çatlaklardır. Genelde çatlak genişliği 1 mm den azdır ve yüzeyseldir, derine gitmez, yapı güvenliği açısından tehlikesi yoktur.
Döşeme betonu dökülünce üst yüzeyindeki su buharlaşmaya başlar, betonu terk ederek havaya karışır, bu suyun yerine betonun bünyesindeki su yukarı, üst yüze doğru gelir (kusulan su). Buharlaşma hızı, su kusma hızından yüksekse betonun yüzeyi kurumaya, dolayısıyla büzülmeye ve çatlamaya başlar. Aynı çatlaklar, yeni dökülen betonun altındaki eski, ıslatılmamış betonun veya asmolen tabliyelerindeki briket gibi diğer malzemelerin beton suyunu emmesi sonucu da oluşabilir.

Buharlaşma hızını arttıran faktörler bellidir :
Hava Sıcaklığı: Hava sıcaklığı arttıkça buharlaşma artar. Sıcaklığın 10 °C artması buharlaşmayı yaklaşık 2 kat arttırır. Beton havadan daha sıcaksa buharlaşma daha da hızlanır.
Havanın Rutubeti: Havadaki rutubet azaldıkça (hava kurudukça) buharlaşma kolaylaşır ve hızlanır. Nispi rutubet %90'dan %5'ye indiğinde buharlaşma beş kat artar.
Rüzgarın Hızı: Rüzgar arttıkça buharlaşma hızı artar. Rüzgarın hızı sıfırdan saatte 20 km 'ye çıktığında buharlaşma 4 kat artar.
Güneş Işınları: Beton yüzeyi güneş ışınlarına açıksa betonun yüzey sıcaklığı artar ve buharlaşma hızlanır.
Betonun su kusma hızını etkileyen iki temel faktör, Betonun Doluluğu ve Agrega Granülometrisi'dir. Agreganın granülometrisi ne kadar az boşluklu ise betonun mukavemeti o kadar yüksek olur, ama boşluk olmadığından kusma suyunun yukarı çıkması zorlaşır, gecikir; su kusma hızı azalır. Buharlaşma suyunun yerine kusma suyu gelemeyince betonun yüzeyi kurur ve çatlar. Hazır betonda granülometri iyi ayarlandığından su kusma zorlaşır, plastik rötre çatlakları artar.
Plastik rötreyi ve buna bağlı çatlakları azaltmak için alınacak önlemler şunlardır:

· Beton döküleceği kalıbı ve donatı demirlerini nemlendirerek, kalıp elemanlarının, betonun suyunu emerek kurumasını hızlandırmalarına engel olun.

· Betonu güneşten (gölgelik yaparak veya akşam dökerek), sıcaktan (akşam dökerek) ve rüzgardan (rüzgarlık yaparak) koruyun.

· Suyun buharlaşmasını önleyin (ıslak çuval, naylon örtü örterek veya kür maddesi sürerek veya püskürterek)

· Yeterli sayıda ve beceride işçi kullanarak betonu hızlı dökün, mastarlayın ve hemen küre başlayın, en az 3 gün boyunca kürü sürdürün.

Plastik rötre çatlakları yarım saat - kırk beş dakika içinde, yani daha betonlama işi tamamlanmadan çok önce başlayabilir. O nedenle betonlama işi devam ederken bitirilen bölümlerde koruma önlemlerinin alınması gerekebilir. Mastarlanılan bölgelere naylon örtülerek, nemli örtü örtülerek, kür maddesi sürülerek bu önlemler peyderpey alınmış olur. Önlem alınmadığı takdirde, beton sıcaklık, rutubet ve rüzgar durumuna göre az veya çok çatlar. Bu çatlakları azaltarak asgariye indirmek sizin elinizdedir.

Yaşlanmış Beton Çatlakları
Bu tip çatlaklar, değişik yaş gruplarındaki (birkaç haftadan 30 yıla kadar) betonlarda görülebilir. Çatlaklar, fiziksel veya kimyasal kökenlidir. Bunlar, önce kılcal görünümde, ardından büyüyen ve birleşen çatlaklardır. Çatlakları takiben beton yüzeyinde soyulma, dökülme ve patlamalar görülür. Önlem alınmadığı takdirde, betonarme elemanlar zamanla tamamen tahrip olabilir.

Bu çatlamaların nedenleri arasında donma - çözülme, alkali - aktif silis reaksiyonu, karbonatlaşma, donatının korozyonu/paslanması, sülfat - asit -tuz gibi beton için zararlı maddelerin yol açtığı reaksiyonlar sayılabilir.

XVIII. Çevre ve Hazır Beton

Endüstrinin her kolunda olduğu gibi, hazır beton üretimi ve taşınması sırasında da, doğal ve kentsel çevreyle doğrudan bir etkileşim söz konusudur. Bu etkileşim, hazır beton tesisinin kuruluş aşamasından, üretilen ürün ve hizmetin son kullanım noktasına aktarılmasına kadar devam eder.

"Beton" sözcüğünün çevre açısından olumsuz bir takım çağrışımlara kaynaklık ettiği doğrudur, ancak unutmamak gerekir ki, zararlı olan beton değil, plansız yapılaşma ve yanlış uygulamalardır.

Hazır beton sektöründe, son derece işlevsel bir "çevre yönetimi" mekanizması bulunmakta, bu konudaki kurallara dikkat edildiğinde, hazır beton üretiminin çevreye olan etkisi yok denecek kadar az olmaktadır. Hazır betonun, üretilmesinden itibaren en çok 2 saat içersinde kullanılması gereken bir hızlı tüketim malzemesi olduğu düşünülürse, bu malzemenin üretileceği tesislerin de, kentlerin ve betona ihtiyaç duyulacak diğer birimlerin fazla uzağında olamayacağı gerçeği ortaya çıkar.

Bu noktada önemli olan, taşıma sorumlusundan, tesis sorumlusuna kadar her kademedeki görevlinin, çevre konusunda eğitilerek, bilinçlendirilmesidir. Tesisin, atıkları yoluyla kurulu olduğu alanın doğal çevresine, üretim ve taşıma işlemleri yoluyla da kent çevresine zarar vermesi bu sayede en aza indirgenecek ve çevreyle her anlamda uyumlu bir endüstriyel süreç işleyecektir.

O. HAZIR BETON ÜRETİMİ Ve ÇEVRE

Hazır beton üretiminin çevreye olan etkisi sanıldığından çok daha azdır; özellikle de şantiyelerde, standartlara aykırılık ve çevre kirliliği pahasına üretilmeye çalışılan elle dökme betonlarla karşılaştırıldığında.
Bununla birlikte, çevre yönetimine ilişkin kurallara uyulmadığı takdirde, her endüstriyel üretim süreci gibi, hazır beton üretiminin de çevreye olumsuz etkide bulunabilecek birtakım unsurları söz konusudur. Hazır beton tesisinin, bulunduğu doğal ve kentsel çevreyle kuracağı uyum, muhtemel olumsuz etkilerini de en aza indirecektir. Bunun yolu da, kuşkusuz akılcı planlama ve sürekli eğitimden geçmektedir.

8) Çimento Ve Filler Malzemenin Taşınması Ve Stoklanması

Çimento ve diğer filler malzemenin taşınması dökme olarak ve silobas araçlarıyla karayolundan yapılmakta, malzeme, silolara özel hortumları ile basınçlı hava kullanılarak sevk edilmektedir. Silolara basılan havayı dışarı atmak amacı ile filtreler kullanılarak, toz emisyonu en aza indirgenir.

9) Agregaların Taşınması Ve Stoklanması

Agregaların, kamyonlarda karayolu ile nakledilerek, beton santrallerindeki stok alanlarına veya doğrudan agrega bunkerlerine depolanmaları gerekir.

10) Kimyasal Katkıların Depolanması

Kimyasal katkılar, betonun kullanım alanına göre performansını arttırmak için sıkça ancak küçük miktarlarda kullanılır. Genellikle dökme olarak tankerlerle temin edilen kimyasal katkılar, saç veya plastik silolarda saklanmalı ve saklama kapları etiketlendirilmelidir. Bu maddelerin kullanımı metal veya plastik bidonlarla yapılır. Her iki durumda da kimyasal katkılar ile ilgili işlemlerde güvenliğe önem verilmelidir.

11) Akaryakıt Ve Yağların Depolanması

Uygun olan yerlerde akaryakıt dökme olarak, yağlar ise variller içinde dağıtılır ve depolanır. Bu konuda güvenlik önlemleri ile ilgili tüm yasal koşullar yerine getirilmelidir.

12) Beton Bileşenlerinin Karıştırılıp Harmanlanması

Hazır beton karışımı hazırlanırken, çimento ve bağlayıcı malzemeler silolardan, agrega ise bunkerlerden veya yıldız tip silo bölmelerinden alınarak, önceden belirlenen oranlarda harmanlanır. Su ve katkı malzemesi ise ayrı olarak, hacim veya ağırlık ölçüsüyle katılır. Böylece tamamlanan hazır beton harmanı, yaş sistemli üretimde beton santralı mikserine, kuru sistemli üretimde ise doğrudan transmiksere aktarılır.
Bu işlemler gerçekleştirilirken, çeşitli aşamalarda gürültü ve toz emisyonlarının kontrolü ve çevreye olumsuz etkinin önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması gerekir.

13) Taşıma Ve Teslimde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Beton santralından, özel olarak tasarlanmış transmikser aracına aktarılarak taşıması yapılan hazır betonun, en kısa zamanda alıcıya ulaştırılması ve kullanılması gerekir. Betonun taşınmasına ilişkin yol ve süre belirlemeleri önceden, hataya yer bırakmayacak kesinlikte yapılmalıdır, çünkü üretimle kullanım arasındaki sürenin uzaması, betonun niteliğini olumsuz yönde etkiler.

Bu noktada, transmikser operatörünün rolü önemlidir; transmikseri kullanan kişi, aracın ve yükün tüm özelliklerini bilerek, buna uygun hareket etmenin yanı sıra, doğal ve kentsel çevrenin sağlığı konusunda da duyarlı olmalı, bu konuda eğitilmelidir. Yüksek tonajlı ve dikkatli kullanılması gereken bu aracın sürücüsü, trafik kurallarına uygun davranmalı ve önceden belirlenen yol güzergahları konusunda dikkatli olmalıdır.
Pek çok transmikserde, aracın arkasından yola beton artıklarının dökülmesini engelleyen "ekolojik kapak" bulunmakla birlikte, hazır beton üreticileri transmikser alımlarında tercihlerini bu doğrultuda yapmalıdır. Ekolojik kapak bulunmayan araçlara, kapak taktırılmalıdır. Transmikser sürücüsü bu konuda da son derece dikkatli olmalı, yolları ve diğer kent alanlarını kirletmemeye özen göstermelidir. Özellikle boş transmikserin santraldeki özel yıkama yerleri dışında, örneğin yol kenarlarında temizlenmemesi kuralına riayet edilmelidir.

Hazır betonun tesliminde, transmikser operatörüyle birlikte görev alan beton pompası operatörü de aynı şekilde trafik ve çevre güvenliği kurallarına uygun davranmalı, şantiye alanı ve çevresinin artıklarla kirlenmemesine dikkat etmelidir.
Ayrıca, tesis dışındaki tüm araçlar temiz tutulup, bakımlı bir görüntü sağlanmalıdır. Düzenli bakımla, araçların iyi çalışması ve gürültü düzeyi ile egzoz yayımının kabul edilebilir limitler içinde kalması sağlanmalı, herhangi bir yakıt veya yağ sızması hemen giderilip, sızıntı temizlenmelidir.

14) Atık Su Ve Diğer Atıkların Yok Edilmesi

"Su Yönetimi", beton üretim tesislerini ilgilendiren en önemli çevre konularından biridir. Su kullanımının iyi organize edilmesi ile çevrenin olumsuz yönde etkilenme düzeyi en aza indirilir ve verim artarak maliyet azalır. Hazır beton tesisinde birçok atık su kaynağı vardır. Su, transmikser kazanlarının dışını taşımadan önce ve sonra, içini ise günün sonunda yıkamada kullanılır. Tesiste başka birçok işlemden sonra da atık su oluşabilir.

Bir çok tesiste betonlanmış alanlar bulunur. Bu alanlarda biriken su, drenaj kanalları vasıtası ile bir dinlendirme havuzunda toplanır. Bu sistem, suda asılı partikül maddelerin çökelmesini sağlar. Toplanan su transmikser kazanlarının dışlarının ve içlerinin yıkanmasında kullanılır; uygun özelliklerdeyse beton karışım suyu olarak da kullanılabilir.

Geri kazanılmış suyun kullanımı, hem atık su miktarını en aza indirecek, hem de önemli bir ekonomik getiri sağlayacaktır.
Yakın bir gelecekte bu atık suların tamamının kullanılma yöntemleri gündeme gelecektir. Avrupa Hazır Beton Birliği'ne (Ermco) üye olan bütün ülkelerde bu geri kazanım yöntemi çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

15) Geri Dönen Artık Betonun Yok Edilmesi

Hazır beton, alıcıya istediği miktarlarda gönderilir, ancak müşteri sipariş ettiği tüm betonu kullanmayabilir ve bir miktar beton tesise geri dönebilir. Gün içinde artan bu tür betonlar, sonraki siparişe kaydırılabilir veya tesis içinde betonlanabilecek sahalarda, perde yapılmasında, bordur taşı vb. imalatında veya rasgele bir yere dökülüp daha sonra kırılıp dolgu malzemesi olarak kullanılabilir.
Su, geri kazanma tesislerinden çıkan çimento ve filler malzeme içeren çamur, normal olarak havuzun dışında kurutularak, dolgu veya başka amaçlarla kullanılabilir. Agregayı çimentodan ve çamurlu sudan ayırmanın birçok yolu vardır; bu sistemler yüksek kapasiteli tesislerde sıkça kullanılır. Geri kazanılan agrega taze beton içinde kullanılabilir.

16) Yüzey Suları

Tesis, coğrafi konumuna göre değişik yoğunlukta yağış alabilir. Bu nedenle, ofislerden, park ve stok sahalarından süzülen suların üretimde kullanılan sulardan ayrılması tavsiye edilir. Böylece saha sularını yer altı yağmur drenaj sistemlerine deşarj etme imkanı sağlanır ve üretim sürecinde kullanılmak üzere işlem görecek su miktarı azaltılmış olur. Yüzeyden süzülen yağmur suları da toplanarak aynı amaçla kullanılabilir; böylelikle işletme içinde tüketilecek taze su miktarı azaltılmış olur. Bu şekilde kazanılan su, işletmenin çeşitli yerlerinde (araç yıkama, saha sulama vb.) kullanılabilir.

P. TESİS TASARIMI Ve ÇEVRE

Doğru tasarlanarak kurulmuş bir hazır beton tesisinde, çevresel önlemlerin hepsi düşünülmelidir. Bu önlemler, gürültü, vibrasyon, hava kirliliği, atıkların yok edilmesi ve genel çevre düzenlemelerini kapsamaktadır. Ek olarak, atık su azaltımı ve deşarj edilen atık su kalitesinin kontrolü yapılmalıdır. Çözümlerin tesis yaşı, boyutları ve coğrafi konumu göz önünde bulundurularak, ekonomik ve pratik açıdan uygulanabilir olmasına dikkat edilmelidir.

17) Dış Görünüm

Tesisin çevre ve peyzaj düzenlemesi yapıldığında tesis dış bölgeden izole edilmiş olur ve böylece bölgesel çevre problemleri azaltılabilir.
Yeni bir beton santrali yapıldığında, tesisin genel görünüşüne, yani yakın çevresiyle uyumlu olmasına özen gösterilir. Tesisin çevresi görsel etkiyi iyileştirmek amacı ile tel çit veya pergole gibi ayırıcılarla çevrelenebilir. Bunların kenarlarına yüksek bitkiler dikilerek, güzel bir dış görünüm elde edilebilir.

Yeni ve eski tesislerde bahçe düzenlemesi ve ağaçlandırma işlemleri düzenli olarak yapılabilmektedir. Giriş kapıları ve koruyucu çitlerin bakımı yapılır.
Beton Santralı Ofisler Ve Yardımcı Binalar

Beton santralı ve yardımcı idari binaların düzenli olarak bakım ve onarımı sağlanmalıdır. Tesis içindeki yollar da dahil olmak üzere, tesis binaları belirli aralıklarla temizlenip, bakımı yapılmalıdır.
Tesis alanının yerleşim planı, gerekli izinler ve iş emniyeti ile ilgili gerekli tüm bilgiler tesiste bulundurulmalıdır.

18) Tesis Güvenliği

Burada amaç, sağlık ve güvenlik ile ilgili yasal hükümlerin gereklerini yerine getirmenin yanı sıra, üretim verimliliğinin arttırılmasına yönelik olarak, çalışanların motivasyonunun sağlanmasıdır.

Tesis girişi, yollar, araba parkları ve bahçeler, çalışanlara ve ziyaretçilere tesis detaylarını, hız limitlerini ve güvenlik uyarılarını vermek üzere levhalandırılmalıdır. Tüm çalışma alanları iyi aydınlatılmış, engellerden arındırılmış olmalıdır.
Şirketin sağlık ve güvenlik politikasıyla kuralları, açık olarak görülmeli, tesiste çalışanlara kullanılan ürün ve malzemelerle ilgili uygun güvenlik bilgileri verilmelidir.

19) Toz Kontrolü

Toz kontrolünün amacı, uygun teknoloji ile toz emisyonlarını yerel ve genel yönetmelik limitleri içinde tutarak, çevre kirliliğine olan etkinin en az düzeyde kalmasını sağlamaktır. Toz emisyonları çevre sağlığı ve güvenliği için kontrol altına alınmalıdır. Uygun toz tutma teknolojileri kullanıldığında, ölçümler tüm yerel ve ulusal yönetmelik limitleri içinde kalmaktadır. Toz kaçakları olması halinde çalışanların ne yapacağı hakkında açıklayıcı bilgiler prosedürler haline getirilmelidir.

Çimento siloları doldurulurken, siloların üzerine monte edilen filtreler vasıtası ile toz partiküllerinin çevreye yayılması engellenir. Genellikle siloların aşırı dolumunu engellemek ve filtrelere zarar vermemek için silolara seviye kontrol sistemleri, alarm vb. mekanizmalar monte edilir. Çimento silosu filtreleri, silolara çimento basan silobasların kompresör kapasitelerine göre seçilirler. Siloların doldurulmasında, silobasın içindeki çimento miktarı azalmaya başladığından toz emisyonu yaratmamak ve filtreye zarar vermemek için aşamalı olarak basıncın azaltılması gerekmektedir. İşlem tamamlandıktan sonra borular ve araçlardan dökülen malzemeler acilen temizlenmelidir.
Çimento ve filler malzemenin tartı bunkerine alınması sırasında toz emisyonun minimum olması gereklidir, Bunu sağlamak için çeşitli önlemler alınabilir. Kuru sistemlerde kuru beton doldurulması sırasında toz emisyonlarını önlemek için özel dizayn ve dikkat gerekmektedir.
Agreganın taşınması, stoklanması, doldurulması ve boşaltılması sırasında oluşan emisyonların giderilmesi için;

· Arazide rüzgarı kesici toprak yığınları yapılır; rüzgar kesici bitkiler dikilerek rüzgar koruyucular yapılır.

· Konveyörler ve diğer taşıyıcıların üzerleri kapatılır.

· Doldurma ve boşaltma işlemlerinde savrulma önlenir.

· Malzeme üstü naylon branda veya tane büyüklüğü 10 mm den büyük malzeme ile kapatılır.

· Bağlayıcı maddeler ile sıkıştırma yapılır.

· Üst tabakalar %10 nemde muhafaza edilir. (Yapay sulama)

Bu tür kontrol yöntemleri yıldız silolu veya açıkta stoklanan malzemeler için kullanılabilir. Agrega bunkerli sistemlerde, agrega bunkerinin kapalı hacim haline getirilerek, aspirasyon yolu ile toplanan emisyonların filtre edilerek atmosfere verilmesi ve kamyon yükleme-boşaltma noktaları ile bantlı konveyörlerin kapatılması ve rüzgar etkilerinden uzak tutulması gereklidir. Filtre edilecek noktaların uzaklığı noktasal filtre uygulamalarının uygun sonuçlar vereceğini göstermektedir. Bu tür noktalarda torbalı jet filtrelerinin çok verimli ve kullanışlı olduğu, uygulamalarda görülmektedir.

Toz emisyonu ve diğer limitler için 02.11.1986 tarih ve 19269 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği'nin (HKKY) hükümleri yerine getirilmek zorundadır. Bu yönetmeliğe göre;

(Pm10) Askıda Duran Tozlar: Bunlar HKKY uyarınca, çapları 10 mm'nin (mikron) altında olan tozlar olarak belirlenmiştir. Bu irilikteki tozlar, havada uzun süre askıda kalabilmekte ve hem sağlık, hem de çevre açısından daha etkili olmaktadır.

Çöken Tozlar: İrili ufaklı tozların belirli bir süre (1 ay ± 2 gün) boyunca çökme miktarının toplanıp, günlük olarak değerlendirildiği bir parametredir.

Bu iki parametrenin Uzun Vadeli Sınır (UVS) ve Kısa Vadeli Sınır (KVS) olarak yönetmelikte belirlenen ve bulunulan coğrafi yörenin yasaları gereğince ilan edilmiş sanayi bölgelerinde veya bunlar dışında olmasına bağlı olarak belirlenen emisyon sınırları şöyledir:
Yönetmelik uyarınca sektörel olarak yapılan ayrımlamanın yanı sıra, emisyon büyüklükleri itibarı ile de bir ayrım getirildiği, tozlu işletmelerden toplam emisyonları 3 kg/saat'e kadar olanların 300 mg/m3, 3 kg/saat'ten fazla olanların ise 150mg/m3 emisyon sınırlamasına tabi olduğu görülmektedir. Toplam emisyondan kasıt, işletmenin muntazam baca veya çıkış kanalları ile tamamının tozlanma etkisiyle yaydığı (kaçak) emisyonlarının toplam debisidir.

20) Gürültü Ve Titreşim

Uygun tesis yeri seçimi, tesis tasarımı ve uygun teknoloji kullanımıyla, tesis ve araç gürültü ve titreşiminin en aza indirgenmesi amaçlanır. Gerektiğinde gürültü değerlendirilmesi yapılmalıdır. Dağıtım araçlarının oluşturduğu gürültü düzeyinin sınırlandırılması, buna ek olarak, susturucuların etkinliğinin sağlanması, makine ve kompresörlerin dikkatli ve kapalı mahallerde çalıştırılması, özen gösterilmesi gereken unsurlardır.

Boşaltma sırasında dağıtım araçlarından düşüş yüksekliğini sınırlandırarak, agrega dağıtımından doğan gürültü en aza indirgenmelidir. Sonraki kullanım sırasında depolama varilleri ve bunkerler olabildiğince dolu tutularak, malzemenin serbest düşüşü de en aza indirgenebilir. Agregaların harmanlanması ve karıştırılması işlemi sırasında, azaltılması düşüş yüksekliklerinin kontrolü, lastik iç kaplamalarının bileşimi ve bunkerler üzerindeki asma sistemleri, gürültü azalmasına katkıda bulunan unsurlardır.

Ek olarak, statik motor ve makinelere susturucular takılmalı ve duyarlı bölgelerde tesis sınırlarında gürültü düzeyi düzenli olarak kontrol edilmelidir.

Yeni tesislerin planlanırken, gürültü kaynakları, çit yapılarak veya ağaç dikilerek yakındaki duyarlı bölgelerden ayrılır ve buraların etkilenmesi en aza indirgenir.

Tesis içinde veya dışındaki gürültü seviyeleri 11 Aralık 1986 Tarih ve 19308 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Gürültü Kontrol Yönetmeliği"(GKY) limitlerini aşmamalıdır. Aksi durumlarda çevresel problemler ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler başlar. Bu limitler altında kalabilmek için aynı yönetmelikteki kontrol metotları uygulanmalı veya gürültü önleyici tedbirler alınmalıdır.

21) Atık Su Kontrolü

Buradaki amaç, atık su kalitesini yükselterek, atık su miktarını azaltmak, su kullanımını ve israfını en aza indirmek ve atık sularla ilgili yerel ve ulusal yönetmeliklere uymak şeklinde özetlenebilir.

Konu ile ilgili ulusal yönetmelik 4 Eylül 1988 Tarih ve 19919 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği" dir. Geri kazanılacak atık suyun tesislerde nasıl kullanılacığıyla ilgili tüm prosedürler hazırlanmalıdır.

Sahadan kaynaklanan drenaj suları ve üretim sürecinden kaynaklanan atık sular, ilgili yönetmeliklerin sınırlarını sağlamak için sürekli kontrol edilmelidirler.

Çökeltme tankları ve havuzları atıksudaki çamuru ve çimentolu bileşikleri ayırmada kullanılır. Havuzların tankları ve kapasiteleri şiddetli yağışlar sırasında atık suların beklenmedik kısa dönemli artışlarına cevap verebilecek büyüklükte olmalıdır. Tankların ve havuzların periyodik temizlikleri yapılmalıdır. Temizlik sırasında çıkan çamurlar, çamur kurutma yataklarında kurutularak işlem gördükten sonra tekrar kullanılabilir veya dolgu malzemesi olarak kullanılabilir. Havuzların ve tankların çevresinde gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır.
Akaryakıt - Yağ Ve Kimyasal Madde Yönetimi

Akaryakıt - Yağ ve Kimyasal Madde Yönetimi, çevredeki yüzeysel sular ve yeraltı sularının akaryakıt, yağ ve kimyasal atıklar yoluyla kirlenmesini önleyici tedbirleri amaçlar.

Akaryakıt, yağ ve kimyasal maddeler için depolama yerlerindeki sızıntılar veya akıntılar için rutin denetlemeler yapılmalıdır. Taşıma, depolama ve daha sonraki kullanım sırasındaki kazayla dökülmenin yaratabileceği çevresel etkileri engellemek için uygun planlar hazırlanmalı ve koruyucu önlemler alınmalıdır.

22) Çöp Ve Katı Atık Yönetimi

Atık üretimini en aza indirgeyerek, oluşan atıkları tekrar kullanmayı veya başka üretim işlemleri için hammadde olarak kullanımını ve gerektiğinde yok edilmesinin yöntemlerini kapsar. 26 Eylül 1995 Tarih ve 22416 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" konu ile ilgili yönetmeliktir.

Geri dönen betonun tekrar kullanımı veya alternatif olarak prefabrik bloklar, kaldırım kenarları için parkeler veya inşaat dolgusu şeklinde uzaklaştırılması için sistemler vardır. Metal, kağıt, ahşap, boş bidonlar gibi dönüşümü mümkün olan malzemelerin ikincil kullanımı araştırılır, pil, kullanılmış yağlar gibi maddeler ayrı yerlerde muhafaza edildikten sonra uzman kişi veya kuruluşlar tarafından doğrudan imha edilir.

23) İletişim

Çalışanların çevreye olan sorumluluklarının tam olarak anlaşılması, buna bağlı olarak çalışma alanının korunması ve yüksek verim hedeflenmektedir. Çevre bilincinin yaygınlaştırılması amacı ile çalışanlar eğitilmeli ve bu konudaki faaliyetler desteklenmelidir.

Q. Türkiye'de Çevre Konusunda Uygulanan Yasa Ve Yönetmelikler

Son derece zengin bir bitki örtüsü ve iklim çeşitliliğine sahip olan ülkemizde, erozyon ve çarpık kentleşme başta olmak üzere, doğa varlıklarını tehdit eden pek çok unsur bulunmaktadır. Bu anlamda, sadece turizm değeri olan kıyı bölgelerinin değil, iklim ve bitki örtüsü açısından önem taşıyan diğer alanların da korunması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Türkiye, çevrenin korunmasına ilişkin pek çok uluslararası sözleşmeye taraf olmasına karşın, ülkemizde çevre konusunda etkin uygulamaların yürütüldüğü söylenemez. Bununla birlikte, Çevre Kanunu'nun çıkartılarak Çevre Bakanlığı'nın kurulmuş olması ve ilgili diğer yönetmeliklerin yürürlüğe girmesi, olumlu sonuçlar doğuran, önemli adımlardır.

Türkiye'de çevre konusunda uygulanmakta olan başlıca
yasa ve yönetmelikler şunlardır :

· ÇEVRE KANUNU : Kanun No: 2872

· ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ ÖNLEME FONU YÖNETMELİĞİ : 17.5.1985 Tarihli Resmi Gazete

· HAVA KALİTESİNİN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ : 2.11.1986 Tarihli Resmi Gazete

· GÜRÜLTÜ KONTROL YÖNETMELİĞİ : 11.12.1986 Tarihli Resmi Gazete

· KATI ATIKLARIN KONTROLU YÖNETMELİĞİ : 4.9.1988 Tarihli Resmi Gazete

· MOTORLU TAŞITLARIN EGZOS GAZLARININ YOL AÇTIKLARI KİRLENMENİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN 92/1 NO'LU TEBLİĞ : 22.10.1992 Tarihli Resmi Gazete

· ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ YÖNETMELİĞİ : 7.2.1993 Tarihli Resmi Gazete

· GAYRİ SIHHİ MÜESSESELER YÖNETMELİĞİ : 26.9.1995 Tarihli Resmi Gazete

Türkiye'deki hazır beton sektörü, hızlı bir gelişim ve yaygınlaşma süreci yaşamakta, buna paralel olarak doğal ve kentsel çevreye yönelik etkilerin değerlendirilmesi giderek daha sık gündeme gelmektedir.

Hazır beton endüstrisinin çevreyle olan etkileşimi, tesis tasarımı, üretim süreci ve taşıma olarak özetlenebilecek üç ana bölümde değerlendirilebilir. Bu üç unsuru kapsayan işlevsel bir çevre yönetimi mekanizması uygulandığında, hazır beton üretiminin çevre için doğuracağı muhtemel olumsuz etkiler de en aza indirilmiş olacaktır. Çevresel etki değerlendirmesi yapılırken, tesisin konumu, yeri ve yaşı da göz önüne alınmalı, kullanılan teknoloji ve yöntemlerin tesise her açıdan uygulanabilir nitelikte olmasına dikkat edilmelidir.
1988 yılında kurulan ve bugün, Türkiye'deki hazır beton üretiminin yüzde 80'ine yakınını temin eden 50'den fazla kuruluşu ve bunlara bağlı 200'ün üzerinde hazır beton tesisini çatısı altında toplayan Türkiye Hazır Beton Birliği, sektörde çevre bilincinin gelişmesine öncülük etmekte, bu amaçla seminer ve yayın çalışmaları yapmaktadır.

Avrupa ülkelerinde uygulanmakta olan çevreye ilişkin standart ve yönetmelikler, giderek ülkemizde de yerleşmekte, Avrupa Hazır Beton Birliği'nin (Ermco) aktif bir üyesi olan Türkiye Hazır Beton Birliği, diğer konularda olduğu gibi, çevre konusundaki yenilik ve gelişmelerin de zamanında ülkemize aktarılmasını hedeflemektedir.

Geri Dönüşüm Sistemleri
Çimento, agrega, kum, katkı, karışım suyu gibi gerekli hammaddelerin temininden sonra hazır beton tesisinde başlayan hazır beton üretim sürecinde, herhangi bir atık madde ortaya çıkmaz. Çünkü, bu karışım malzemeleri gerektiği kadar ve tamamen kullanılarak, taze betonu meydana getirirler. Dolayısıyla, "Çevre ve Hazır beton" bölümünde ayrıntıları görülebileceği gibi, tesisteki hammadde stoklama, çevre düzenlemesi, katı atık, gürültü, hava kirliliği yönetimi gibi vb unsurlara dikkat edilip, kurallarına uyulduğunda, hazır beton üretiminin doğal ve kentsel çevreyi doğrudan etkilemesi söz konusu değildir.

Çeşitli nedenlerle tesise dönen kullanım fazlası beton, hazır beton tesislerinde kurulan geri dönüşüm sistemleri yardımıyla ayrıştırılarak, tekrar üretim sürecine katılır veya uygun bir yere dökülüp, daha sonra kırılarak dolgu malzemesi olarak kullanılabilir. Geri dönüşüm sistemine aktarılan taze betonun önce agrega ve çimento şerbeti birbirinden ayrılarak, agrega üretimde tekrar kullanılmak üzere stok bölümüne konur. Çimento şerbeti ise, sistemde ajitatör havuz varsa, bu havuzda işlenip ince malzemenin çökelmesi engellenerek, tekrar ve doğrudan üretime aktarılır ve hiçbir artık açığa çıkmaz. Geri dönüşüm ünitesinde ajitatör havuz yoksa, agregadan ayrılan çimento şerbeti tesisteki çökelti havuzlarına aktarılır ve burada su ve çamur ayrıştırılır; elde edilen su tekrar üretimde kullanılırken, açığa çıkan çamur, atık olarak tasfiye edilir.

Geri dönüşüm sistemleri, özellikle yüksek kapasiteli hazır beton tesislerinde sıkça kullanılır. Bu, kullanım fazlası taze veya sertleşmiş betonların çevreye zarar vermesini engellediği gibi, üretim sürecine ve dolayısıyla maliyetlere de katkıda bulunan, önemli bir unsurdur.

XIX. Standartlar

BETONLA İLGİLİ TÜRK STANDARTLARI

· TS 11222 BETON - HAZIR BETON STANDARDI (Tadil / Şubat 2001/Yayın Mayıs 2001)

· TS 500 BETONARME YAPILARIN TASARIM ve YAPIM KURALLARI (Tadil / Şubat 2000)

1. AGREGALAR, NUMUNE ALMA VE DENEY METODLARI
A-AGREGALAR

· TS 706 BETON AGREGALARI

· TS 1114 HAFİF AGREGALAR- BETON İÇİN (TADİL-1/EKİM 87)

· TS 3681 GENLEŞTİRİLMİŞ PERLİT AGREGASI

B-NUMUNE ALMA VE DENEY METODLARI

· TS 130 AGREGA KARIŞIMLARININ ELEK ANALİZİ DENEYİ İÇİN METOD

· TS 707 BETON AGREGALARINDAN NUMUNE ALMA VE DENEY NUMUNESİ HAZIRLAMA YÖNTEMİ

· TS EN 1744 AGREGALARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ İÇİN DENEYLER - BLM 1 - KİMYASAL ANALİZ

· TS 2517 ALKALİ AGREGA REAKTİVİTESİNİN KİMYASAL YOLLA TAYİNİ

· TS 3524 YÜKSEK FIRIN CÜRUF AGREGALARINDA SÜNGERİMSİ VE CAMSI TANE ORANI TAYİNİ

· TS 3525 YÜKSEK FIRIN CÜRUF AGREGALARINDA UFALANMAYA YATKINLIK TAYİNİ

· TS 3526 BETON AGREGALARINDA ÖZGÜL AĞIRLIK VE SU EMME ORANI TAYİNİ

· TS 3527 BETON AGREGALARINDA İNCE MADDE ORANI TAYİNİ

· TS 3528 BETON AGREGALARINDA HAFİF MADDE ORANI TAYİNİ

· TS 3529 BETON AGREGALARINDA BİRİM AĞIRLIKLARININ TAYİNİ

· TS 3530 BETON AGREGLARININ TANE BÜYÜKLÜĞÜ DAĞILIMININ TAYİNİ (GRANULEMETRİK BİLEŞİM TAYİNİ)

· TS 3655 BETON AGREGALARININ DONA DAYANIKLILIK TAYİNİ

· TS 3673 BETON AGREGALARINDA ORGANİK KÖKENLİ MADDE TAYİNİ DENEY METODU

· TS 3674 BETON AGREGALARINDA SÜLFAT MİKTARI TAYİN METODU

· TS 3694 BETON AGREGALARINDA AŞINMAYA DAYANIKLILIK (AŞINMA ORANI) TAYİNİ METODU

· TS 3732 BETON AGREGALARINDA KLORÜR MİKTARI TAYİNİ METODU

· TS 3787 BETON AGREGASI HAVADA SOĞUTULMUŞ YÜKSEK FIRIN CÜRUFUNDAN

· TS 3814 BETON AGREGALARINDA TANE ŞEKLİ SINIFI TAYİNİ METODU

· TS 3820 BETON AGREGALARI ORGANİK MADDELERİN HARÇ DAYANIMINA ETKİSİNİN TAYİNİ METODU

· TS 3821 BETON AGREGALARI YETERLİLİK DENEYİ

2. BETON VE BETON ELEMANLARININ NUMUNE ALMA VE DENEY METODLARI

· TS 2518 SERTLEŞMİŞ BETONLARDA ÇİMENTO DOZAJI TAYİNİ (TADİL 1/ EYLÜL 83)

· TS 2871 TAZE BETON KIVAM DENEYİ (ÇÖKME HUNİSİ METODU İLE)

· TS 2872 TAZE BETON KIVAM DENEYİ (SIKIŞTIRMA FAKTÖRÜ İLE TAYİNİ)

· TS 2901 TAZE BETONDA HAVA MİKTARININ BASINÇ METODU İLE TAYİNİ

· TS 2940 TAZE BETONDAN NUMUNE ALMA METODLARI

· TS 2941 TAZE BETONDA BİRİM AĞIRLIK, VERİM VE HAVA MİKTARININ AĞIRLIK YÖNTEMİ İLE TAYİNİ

· TS 2987 BETONDA PRİZ SÜRESİNİN TAYİNİ

· TS 3068 LABORATUVARLARDA BETON DENEY NUMUNELERİNİN HAZIRLANMASI VE BAKIMI

· TS 3114 BETON BASINÇ MUKAVEMETİ DENEY METODU

· TS 3115 TAZE BETON KIVAM DENEYİ (VEBE METODU İLE)

· TS 3129 BETONDA YARMADA ÇEKME DAYANIMI TAYİNİ DENEYİ

· TS 3260 BETON YÜZEY SERTLİĞİ YOLU İLE YAKLAŞIK BETON DAYANIMININ TAYİNİ KURALI

· TS 3261 TAZE BETONDA HAVA MİKTARININ HACİM METODU İLE TAYİNİ

· TS 3262 BETONDA AŞINMA DAYANIKLIĞI TAYİNİ DENEY METODU (KUM PÜSKÜRTME YOLU İLE)

· TS 3284 BETONUN EĞİLMEDE ÇEKME DAYANIMI TAYİNİ DENEYİ (ÜÇTE BİR NOKTALARINDAN YÜKLENMİŞ BASİT KİRİŞ METODU İLE)

· TS 3285 BETONUN EĞİLMEDE ÇEKME DAYANIMI TAYİNİ DENEYİ (ORTA NOKTASINDAN YÜKLENMİŞ BASİT KİRİŞ METODU İLE)

· TS 3286 BETONUN EĞİLMEDE ÇEKME DAYANIMININ ŞANTİYEDE TAYİNİ DENEYLERİ

· TS 3287 BETONUN EĞİLMEDE ÇEKME DENEYİNDE ÇIKAN DENEY NUMUNESİ PARÇALARI ÜZERİNDE BASINÇ DENEY METODU

· TS 3289 HAFİF AGREGALI YALITIM BETONU DENEY NUMUNELERİNDE BASINÇ DAYANIMI TAYİNİ

· TS 3322 ÇİMENTO HARCI VE BETON NUMUNELERİNDE BOY DEĞİŞİM TAYİNİ

· TS 3323 BETON BASINÇ DENEY NUMUNELERİNİN HAZIRLANMASI VE HIZLANDIRILMIŞ KÜRÜ VE BASINÇ DAYANIM DENEYİ

· TS 3351 ŞANTİYEDE BETON DENEY NUMUNELERİNİN HAZIRLANMASI VE BAKIMI

· TS 3449 ÇABUK DONMA VE ÇÖZÜLME KOŞULLARI ALTINDA BETONDA DAYANIKLILIK FAKTÖRÜ TAYİNİ

· TS 3453 BETON ELEMANLARINDA BÜZÜLME ORANI (RÖTRE) TAYİN METODU

· TS 3454 BASINÇ ALTINDA BETONDA SÜNME TAYİN METODU

· TS 3455 BETONDA GEÇİRGENLİK KATSAYISI TAYİN METODU

· TS 3502 BETONDA STATİK ELASTİSİTE MODÜLÜ VE POİSSON ORANI TAYİNİ

· TS 3624 SERTLEŞMİŞ BETONDA ÖZGÜL AĞIRLIK, EME VE BOŞLUK ORANI TAYİNİ METODU

· TS 3648 ÖN YAPIMLI BETON ELEMANLARA ATMOSFER BASINCI ALTINDA BUHAR KÜRÜ UYGULAMA KURALLARI

· TS 4106 TAZE BETONDA SU SALMA YÜZDESİNİN TAYİNİ

· TS 5893 BETON-BASINÇ MUKAVEMETLERİNE GÖRE SINIFLANDIRMA

· TS 5929 BETON DENEYLERİ-BOYUTLAR, TOLERANSLAR VE DENEY NUMUNELERİNİN UYGUNLUĞU

· TS 5930 TAZE BETON-KIVAM SINIFLANDIRMASI SIKIŞTIRILMIŞ TAZE BETON YOĞUNLUK TAYİNİ

· TS 5931 SIKIŞTIRILMIŞ TAZE BETON-YOĞUNLUK TAYİNİ

· TS 6085 TAZE BETON-KIVAM TAYİNİ METODU-SIKIŞTIRMA İNDEKSİ

· TS 6332 SERTLEŞMİŞ BETON-YOĞUNLUK TAYİNİ METODU

· TS 6792 ÇİMENTO HARCIYLA SANTRÜFÜJ EDİLEREK KAPLANMIŞ FOND BORULAR-TAZE HARCIN BİLEŞİM KONTROLLERİ

3. BETON KARIŞIM HESAPLARI, YAPIM, DÖKÜM VE BAKIM KURALLARI

· TS 802 BETON KARIŞIM HESAP ESASLARI

· TS 1247 BETON YAPIM, DÖKÜM VE BAKIM KURALLARI (NORMAL HAVA KOŞULLARINDA)

· TS 1248 BETON YAPIM, DÖKÜM VE BAKIM KURALLARI (ANORMAL HAVA KOŞULLARINDA)

· TS 2511 TAŞIYICI HAFİF BETONLARIN KARIŞIM HESAP ESASLARI

· TS 3234 BİMSBETON YAPIM KURALLARI, KARIŞIM HESABI VE DENEY METODLARI (TADİL-1/EKİM 83)

· TS 3440 ZARARLI KİMYASAL ETKİLERİ OLAN SU, ZEMİN VE GAZLARIN ETKİSİNDE KALACAK BETON İÇİN YAPIM KURALLARI

· TS 3649 PERLİTLİ ISI YALITIM BETONU YAPIM-UYGULAMA KURALLARI VE DENEY METODLARI

4- BETON KARIŞTIRMA DONANIMI

· TS 4203 BETON KARIŞTIRMA DONANIMI YETERLİLİK TAYİNİ

5-BETON KATKI MADDELERİ

· TS 3452 BETON KİMYASAL KATKI MADDELERİ (PRİZ SÜRESİNİ AYARLAYAN VE KARIŞIM SUYUNU AZALTAN) (TADİL-1/ŞUBAT 88)

· TS 3456 BETONA HAVA SÜRÜKLEYİCİ KATKI MADDELERİ

6- ÇİMENTO KİREÇ VE BETONDAN YAPILAN MALZEMELER

· TS 213 BETON DÖŞEME KAPLAMA PLAKLARI

· TS 406 BETON BLOKLAR-BRİKETLER-DUVARLAR İÇİN

· TS 407 HAFİF BETON ASMOLEN BLOKLAR VE NERVÜR PLAKALARI-TAVANLAR İÇİN

· TS 453 GAZ VE KÖPÜK BETON YAPI MALZEME VE ELEMANLARI (TADİL-1/NİSAN 89)

· TS 537 ÇİMENTOLU KERPİÇ BLOKLAR-DUVARLAR İÇİN

· TS 808 KİREÇKUMTAŞI (DUVARLAR İÇİN) (TADİL-1/OCAK 83, II/ TEMMUZ 86)

· TS 997 BETON DİREKLER (ELEKTRİK TESİSLERİ İÇİN)

· TS 2823 BİMS ASBETONDAN MAMUL YAPI ELEMANLARI (TADİL -1/AĞUSTOS 1988)

· TS 4046 HAZIR DUVAR PANELLERİ -HAFİF AGREGALI BETONDAN YAPILMIŞ, BOŞLUKLU

· TS 4047 HAZIR DÖŞEME VE ÇATI PLAKALARI-HAFİF AGREGALI BETONDAN YAPILMIŞ, DONATILI

· TS 4060 DENİZLİKLER-BETONDAN YAPILMIŞ, HAZIR

· TS 4063 PARAPETLER-BETONDAN YAPILMIŞ HAZIR

· TS 4067 MERDİVEN BASAMAKLARI- BETONDAN YAPILMIŞ HAZIR

· TS 5105 BETONARME TEL ÇİT DİREKLERİ

7- ÇİMENTOLAR, PUZOLANLAR NUMUNE ALMA VE DENEY METODLARI
A. ÇİMENTOLAR

· TS 19 PORTLAND ÇİMENTOLARI

· TS 20 ÇİMENTO YÜKSEK FIRIN CÜRUF ÇİMENTOLARI

· TS 21 ÇİMENTO-BEYAZ PORTLAND (TADİL-1/NİSAN 86)

· TS 22 HARÇ ÇİMENTOSU

· TS 26 ÇİMENTO TRASLI

· TS 640 UÇUCU KÜLLÜ ÇİMENTO

· TS 687 ÇİMENTONUN KİMYEVİ ANALİZ METODLARI

· TS 809 ÇİMENTO VE SÜPER SÜLFAT ÇİMENTOSU (SCÇ)

· TS 1769 SOREL ÇİMENTOSU KLİNKERİ (MgO)

· TS 3441 PORTLAND ÇİMENTOSU KLİNKERİ

· TS 3646 ÇİMENTO-ERKEN DAYANIMI YÜKSEK (BETON TRAVERS ÇİMENTOSU)

· TS 10156 ÇİMENTO-KATKI ÇİMENTO

· TS 10157 SÜLFATLARA DAYANIKLI ÇİMENTO

· TS 12139 PORTLANDA CÜRUFLU ÇİMENTO

· TS 12140 PORTLAND KALKERLİ ÇİMENTO

· TS 12141 PORTLAND ÇİMENTO SİLİKA FÜME

· TS 12142 KOMPOZE ÇİMENTO

· TS 12143 PORTLAND KOMPOZE ÇİMENTO

· TS 12144 PORTLAND PUZOLANİK ÇİMENTO


B-PUZOLANLAR

· TS 25 TRAS

· TS EN 450 UÇUCU KÜL

C-NUMUNE ALMA VE DENEY METODLARI

· TS 23 ÇİMENTO-NUMUNE ALMA METOTLARI

· TS 24 ÇİMENTOLARIN FİZİKİ VE METANİK DENEY METOTLARI

· TS 687 ÇİMENTONUN KİMYEVİ ANALİZ METOTLARI

8- SU KALİTESİ

· TS4164-ISO9297 SU KALİTESİ -KLORÜR TAYİNİ (...) (MOHR METODU)

· TS 6228 SU KALİTESİ - KALSİYUM VE MAGNEZYUM TAYİNİ - ATOMİK ABSORBSİYON SPEKTROMETRİK METOD

· TS 6365 EN 1262 YÜZEY AKTİF MADDELER - YÜZEY AKTİF MADDE ÇÖZELTİLERİ VEYA DİSPERSİYONLARIN PH DEĞERLERİNİN TAYİNİ

· TS 7159 SUYUN ANİLİZ METODLARI - AMONYUM TAYİNİ - KISIM 1-MANUEL SPEKTROFOTOMETRİK METOOD

· TS ISO 7150 SU KALİTESİ - AMONYUM TAYİNİ - BÖLÜM 2 - OTOMATİK SPEKTROMETRİK METOD


9-KALİTE GÜVENCESİ STANDARTLARI

· TS- ISO 9000: KALİTE YÖNETİMİ VE KALİTE GÜVENCESİ STANDARTLARI SEÇİM VE KULLANIM KILAVUZU

· TS ISO 9001: KALİTE SİSTEMLERİ- TASARIM / GELİŞTİRME, ÜRETİM, TESİS VE HİZMETTE KALİTE GÜVENCESİ MODELİ

· TS ISO 9002 KALİTE SİSTEMLERİ-ÜRETİM VE TESİSTE KALİTE GÜVENCESİ MODELİ

· TS ISO 9003 KALİTE SİSTEMLERİ-SON MUAYENE VE DENEYLERDE KALİTE GÜVENCESİ MODELİ

· TS ISO 9004 KALİTE YÖNETİMİ VE KALİTE SİSTEMLERİ ELEMANLARI-KILAVUZ

· TS ISO 9005 KALİTE SÖZLÜĞÜ

Yorumlar (2)add
...
Yorumu Yazan SERKAN PASLI , Temmuz 08, 2011
ÇOK TEŞEKKÜRLER.BUGÜNE KADAR GÖRDÜĞÜM ENGÜZEL AÇIKLAMALI BİLEŞEN TANIMLAMALARI.İZNİNİZ OLURSA BU YAZINIZI SİTEMİZDE KULLANMAK İSTERİM..SAYGILAR
...
Yorumu Yazan orhan ünverdi , Kasım 25, 2012
selamlar bu bilgilerden dolayı size teşekkür ederim yurt dışında libyada beton döküm işlerinde bize klavuz olacak bu bilgiler çok degerli.gazlı beton imalatı yapacagız ve sizin deneyiminiz varsa bize iletin şimdiden teşekkürler hazırkalıplara dökülüp duvar veya tugla yada zemin veya tavan dolgusu kullanmak istiyorum.birde türkiyede kullanılan köpük yerine gazlı beton kullanılsa olurmu ben sıvada gazlı beton kullanmak istiyorum izalasyon vazifesi yaparmı yada olumazmı? Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Yorum yazın
Yazı Alanını Küçült | Yazı Alanını Büyüt

busy
 
S  0  1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15 - NBA - NBA Forum
Reklam Gizlilik Politikası