feldispat
|
 |
« Yanıtla #4 : 15 Temmuz 2012, 19:50:11 » |
|
Uzun zamandan beri tatilde idim, ancak bugün döndüm ve elime HKS Döküman Yönetim Sistemi elime geçti.Biraz inceledim ve;
* Hasta Hakları Yönetmeliği ve diğer Sağlık Bakanlığı mevzuatına baktığımız zaman hep bir " Aydınlatılmış onam" ve/veya "Onam Formu" kavramları vardı. Bakanlık bu konuda herhangi bir değişiklik yapmazken HKS Döküman Yönetim Sisteminde " Rıza Belgesi " olarak geçmesi garibime gitti. Ayrıca bu bir form iken kendileri bunu ayrı belge olarak göstermiş. Bu dökümantasyon yapısında değişikliklere yol açabilecektir. Çünkü bunu hatsaneler form olarak hep kayıt ettiler ve matbaada bastırdılar. Mesela bazı aydınlatılmış onam formlarından ben biner adet bastırdım bu benim 2 senelik stoğum şimdi ben bunu rıza belgesine mi çevireceğim? * Ayrıca döküman yapısında gereksiz bir karışıklık yaratıldığını düşünüyorum. Mesela Doğum İzlem Protokolü nedir? Bilmeyen insanlar baktığı zaman hemen protokol diyecekler ama baktığımız zaman aslında Bir Dış Kaynaklı Yayındır. Fakat bu yeni DÖKÜMAN YÖNETİM SİSTEMİ bu konularda karmaşıklık yaratmaktadır. * HKS logosunun standart olarak konulmasını istiyor. Mesela düşmelerle ilgili yazılı düzenleme. Bence olması lazım, ama HKS istemiyor. Ben buna bir logo koyacakmıyım koymayacakmıyım? Sanki biraz diğer kalite belgelerine karşı yapılan bir uygulama gibi olmuş. * Küçük ve orta ölçekli kurumların bölümleri ile ilgili en fazla 1-2 ya da iki tane prosedürü olacak olup, diğerleri ise talimat olacaktır. Bu durumda ben düşmelerle ilgili yazıl düzenlemenin kodunu e yapacağım? * Bir diğer konu Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrolü Yönetmeliği, Özel hastaneler Yönetmeliği, Hasta ve Çalışan Güvenliği Yönetmeliği kapsamında bir çok yazılı dökümanınız olmak zorunda. Ee o zaman aman bunlar HKS ile ilgili değil diyip onlara da ayrı bir kod numarası mı vereceğiz? O zaman bu kaliteye tamamen ters düşen bir uygulama olmaz mı? Kalite işleri kolaylaştıracak düzenlemeler sağlaması gerekirken bir çok çelişki göze çarpmaktadır. * Dökümanların sadece elektronik ortamda paylaşılmasına da karşıyım. Sonuçta dökümanlara ulaşım kolay olmalı, elektronik olarak bulunan dökümanları acaba kaç kişi inceler, okur, bakar. DÖkümanların güncel olmaması, o kurumun kendi iç işleyişidir, güncel değilse puan almaz olur biter. Ama ortalıkta yazılı döküman istemiyorum demekle bu işi olmaz diye düşünüyorum. * ISO 9001-2008, JCI AKREDİTASYON şartlarına baktığımız zaman kurumlar kendi dökümantasyon yapısını oluşturmalı diyip serbestlik sağlarken bu uygulama tamamen kalite ile çelişmektedir. Sanki benim istediğim kadar kalite anlamına gelmektedir. * JCI Akreditasyon denetlemelerinde bile hatanız olduğu zaman incelenir, o hata bir defaya mahsus mu yoksa genel ve sürekli olan bir hata mı diye bakılır. Oysa HKS denetlemelerinde bir hata olduğu zaman tamam puan gitti denilmektedir. "MÜKEMMELİYETİ İSTE SİSTEMİ ÖLDÜR" sözü kalitenin gerçeğidir.Ama HKS ile bu uygulama çelişmekte, HKS kurumları cezalandıran bir uygulama gibi gözükmektedir. * Ayrıca gönüllülük esastır diyip sonra zorunlu hale getireceğiz diyoruz. Ama kalite her zaman gönüllülüktür, bir şeyi zorla yaptırırsanız kaliteden bahsedemezsiniz. *Şunu untumayalım bugün biz neden HKS, HKS diyoruz. Gönüllülükten değil, özel hastaneler sınıflandırmada daha fazla puan alıp, sınıf atlamak ve daha fazla fark almak istemektedir. Kamu kurumları ise daha fazla döner sermaye almak istemektedir. Oysa ki kalite paraya bağlanmaması gerekir ve ne yazık ki dünyada belki de paraya bağlanan tek ülke biziz.
Saygılarımla
|